Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
İçime güneş mi kaçtı ne kaçtı benim bilmem ama, ben şu anki yaptığım işin yanısıra başka başka pek çok iş yapmak ister oldum, hayallerimi yazacağım bir yere, cesaret edebilirsem gönlüme, oldurmak için...

boş gün

Dün akşam bir telefonla boşalan bir gün oldu, herşeyi derleyip toparlayarak çıktığımdan seyahatlara, bugünüm ofiste biraz bana kaldı, birikenleri okudum, yeni hayatlara rastladım, birkaç dedikodu işittim... Bencil bir insanın sebep olduklarını duydum, ucundan beni de etkileyen ama kızamadım kendisine, hayat kızgınlık biriktirmeye değmeyecek kadar kısa ama yazık kendisine, kendi hayatını böylece harcıyor, değer mi? Başak burcuyum ya son anda bozulan planlar bozar beni ama bugün gördüm ki bozulmaya gerek yok, hediye gibi de olabiliyormuş bazı şeylerin yön değiştirmesi, bundan böyle hep bu şekilde görebilmek dileğiyle dedim kendime..... Dün bir bakış yakaladım, çok yakın olmayan birinden bir de söz, ah bu kıskançlığın insanlara yaptırdıkları, oysa kesişen bir nokta yok, bir yarış yok, niye kıskanıp kendini hırslandırırsın değil mi? Sonra dedim günübirlikçiler istila etmeden, sadece ayakları sokmak için yakın karadeniz sahilerinden birine gitsek,koca deniz, dalgalar, sahil, tüm kış...

Kitapkolik.Net' ten 2. çekiliş

Kitapkolik.Net ailesi olarak daha önce kitap yarışması düzenlemişti. kKzanan kişiye istediği kitabı kargo ücretini de ödeyerek yollamıştı... Şimdi ise Hamza Beran’ın yazmış olduğu ilk kitabını yani Çağlaya Tutulmak kitabını 3 kişiye hediye olarak vereceler. Katılım koşulları geçen yarışmadaki gibi çok basit, detaylı bilgi için Kitapkolik.Net , bol şans...

yaşlanma korkusu

bir yazı okurken geliverdi aklıma, yaşlanmaktan korkmamızın gerçek sebebi acaba bu dünyaya asıl geliş amacımızı bir türlü keşfedememiş olmamız ve her geçen gün zamanımızın azaldığının farkına varmamız mıdır ?

çekim gücü

2 gündür Ankara' dayım, 3 günlük bir eğitim için, eğitmen tam bir felaket, Allah' tan konuyu ilk defa kendisinden öğrenmiyorum yoksa halim nice olurdu, ama gelecek sertifika önemli, ne yapalım katlanacağız artık. Dün eğitim bittikten sonra akşam yemeğine kadar biraz dinlenelim diye odalara çekildik, tabi ki gündüz uykusu bana çocukluğumdan beri küs olduğundan ne kadar yorgun ve uykusuz olsam da benimle barışmadı. Ben de açtım TV yi dolandım, Banu Güven' in Tuna Kiremitçi ile son romanı hakkında yaptığı söyleyişe denk geldim. Tuna Kiremitçi' yi severim, fikirleri paraleldir benimle, ülke gündemi ile ilgili hislerime iyi bir tercümandır, Atatürk'e bakışını ayrı severim hele ulusalcılıkla ilgili fikirleri tam benlik. Banu Güvenle birlikte o kadar güzel bir söyleşi yaptılar ki, ikisi de çok güzeldi ama benim bahsettiğim güzellik fiziki değil sadece. İşini iyi yapan yada bu göreceli tabi ama elinden gelenin en iyisini yapan diyelim, hayatta yerini bulmuş kendinden ...

Anne olunca...

Yüreğim daha kolay yaralanır oldu, dünyanın çirkinlikleri, kötülükleri daha bir batar oldu yüreğime, daha bir ağlar oldum olur olmaz herşeye... Haksızlıklar beni daha çok yaralar oldu, dünyanın gidişatı beni daha çok korkutur oldu, insanlara yapılan haksızlıklar hele hele çocuklara yapılanlar beni daha çileden çıkarır oldu. Dünyanın tüm yükü omuzlarımda sanki, aslında birşeyler yapabilirmişim de yapmıyormuşum gibi... Tenim saydamlaştı sanki, her şey taa yüreğime kadar daha bir işler oldu.... Anne olmak çok acayip bir şeymiş gerçekten;onu çok sevmek, onun için endişelenmek , onun için korkmak, çok kızarken kendini dizginlemeye çalışmak, ona içinin titremesi ve bunun gibi birbiriyle alakasız pek çok duyguyu aynı anda yaşamayı öğrenmek demekmiş. Herşeyi için telaş ederken, onun için bazı şeylere geç kalma duygusunu beraberinde yaşamakmış. Onun geleceği için kararlar alırken yanlışlar yapmaktan korkmak ama yine de yanlışlar yapmakmış, doğruyla yanlışın birbirine karışmasıymış çoğu za...