Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Jyoti ve Özgecan: Çok Uzak Fazla Yakın

NECATİ SÖNMEZ YAZDI (Arşivlenmesi gereken br yazı daha http://bianet.org/ ' dan alınmıştır) Jyoti ve Özgecan: Çok Uzak Fazla Yakın Hayatta yanyana gelme ihtimali olmayan Jyoti ve Özgecan’ı ne acı bir ironi ki erkek şiddeti ve ölüm buluşturdu. Onları hatırladıkça kadın düşmanlığının memleket, sınır, ırk, din tanımadığını bir kez daha anlıyoruz. Bazen dünyanın iki ucunda yaşanan gelişmeler, o uzak uçları şaşırtıcı şekilde yakınlaştırır; birbirine doğru katlayıp ortak bir yerde buluşturur. Bir vaka, bir öfke patlaması, bir talep veya bir mücadele ekseni etrafında dünya küçülüverir. İki yıldan biraz fazla bir zaman aralığıyla önce Yeni Delhi’de Jyoti Singh Pandey’in, sonra Mersin’de Özgecan Aslan’ın başına gelenlerde ve ardından kopan isyan fırtınasında olduğu gibi. Farklı bireyler ve coğrafyalar arasında hayatın çizdiği simetrilerin böylesine berrak göründüğü anlar nadirdir herhalde. 2012 Aralık’ında Hindistan’da halkı sokağa döken toplu tecavüz vakası ile 2015 Şubat’ında Tür...

Neden Chaplin ?

Neden Chaplin ? http://www.kadrajsinema.com/ ' dan alınmıştır. Gördüğüm kadarı ile Aziz Er imzalı bu yazı 03.06.2014 tarihinde yayınlanmıştır. Öyle güzel bir yazı ki kaybetmek istemediğim için buraya kopyaladım. Yazanın eline sağlık. Sinemaya sesin henüz gelmediği yıllarda insanlar sinemayı bir sokak eğlencesi olarak görüyor entelektüeller ve eleştirmenlerse tam olarak kavrayamadıkları bu dalın sanat olup olmadığını tartışıyordu. Oysa 22 Mart 1985 te ilk filmlerinin sunumunu kardeşiyle beraber yapan  Louis Lumiere  sinema için sinema fotoğraf sanatının bir dalı değildir diyerek sinemanın alacağı yolu ve büyüdükçe atacağı adımların habercisi olmuştur. İki dünya savaşının arasında popüler olan Slapstick (fiziksel  komedi ) sinemada sesin olmadığı dönemlerde sinemaya büyük yıldızlar kazandırmış ve  sektörün oluşmasını sağlamıştır. Bu yıldızların ortak özellikleri vodvil ve tiyatro geleneğinden gelmeleri, bir çoğunun müzikhollerde çalışmış olmasıdır. ...

Yaşar Kemal

Seni sevmemek mümkün mü bilmiyorum? İnce Memed'i okuduğumda 4. sınıftan 5. sınıfa geçmiş küçük bir kuştum ben. Uçsuz bucaksız Çukurova'yı görmeden seninle hayal ettim , üzerinde uçtum. Pamuk toplamayı bilmeden ellerim kanadı. Emeğe saygıyı seninle öğrendim. Haksızlığa kızmayı, başkaldırmayı... Şimdi gittiğini söylüyorlar. Zamanı gelmemiş olsa, gitmezdin biliyorum. Gittiğin yer hep hayal ettiğin gibi adaletli bir yer olsun, herkesin birbirini sevdiği, farklılıkları sevdiği, birbirine değer verdiği bir yer olsun. Savaşın, kavganın olmadığı sadece huzurun oluğu bir yer ve gittiğin yol ışık olsun, seni huzurla sarıp sarmalayan. İçinde ki dünyanın bir o kadar zıddı bu yaşadığımız dünyada iyi bile dayandın, yılmadın devam ettin. Şimdi huzur içinde uyu... Tüm eserlerin için, bana açtığın farklı ufuklar için çok teşekkür ederim.