dideden

2013 bir nesli bizden almaya devam ediyor. Geçen hafta da Metin Serezli' yi kaybettik. Metin Serezli ' nin ardından cenaze töreninde oğlundan destek alan Nisa Serezli bana birbirine ve sanata aşık bir hayat yaşama şansını yakalayanları hatırlattı: Yıldız Kenter ve Şükran Güngör; Göksel Kortay ve Kerem Yılmazer; Ayten Gökçer ve Cüneyt Gökçer; ve benim aklıma gelmeyen niceleri. Ne mutlu sizlere. Hem hayatı aşkla paylaşıp hem de ortak bir amaç için birlikte çalışma keyfini elde etmişsiniz. Ne demişti Ayten Gökçer; "Cüneyt'im, hiç ayrılmadık buluşmak üzere. Ayten"

Yahu daha kızım anaokulundayken soğudum ödevlerden. Bunun sonrası nice olacak. Aileler çocukları ile ilgilensin ayağına, ebeveynlere yaptırılan ödevlere resmen kılım. Yok yumurta kabuğuna kadife çiçeği tohumu ekmeler, yok kız evde o gün kural koydu diye döne döne mutfağa girmeler, çuha çiçeği almalar.... bu ne yahu ? Çocukla hafta sonu bunları yaparken bırak keyif almayı, strese giriyorum yetiştiremeyeceğiz diye. Faydasından çok zararı oluyor. Ben çocuğu ile ilgilenme bilincinde bir ebeveyn isem, ne yapar eder çocuğumun ilgi alanına göre bir organizasyon yaparım zaten. O mantıkta değil isem o ödevleri çocuğun burnundan fitil fitil getiririm o ayrı. Sevgili öğretmenler, lütfen bırakın bu ayakları. Zaten okul olayını sorguladığım günler yaşıyorum, okuldan soğutmayın insanı.

Geçtiğimiz hafta, Chavez'in cenaze töreninde Ahmedinejad' ın Chavez' in annesine sarılarak ağlaması , bana nasıl yani dedirtmişti ( daha önce de ilkokul öğretmeninin elini öperek İran' da gerginliğe sebep olmuştu). Dün akşam, eşim 1 haftalaık yurtdışı seyahatinden döndü, Londra' da bir gazetede İran hakkında bir yazı okumuş. Yazıda; İran'ın kaynadığı, Ahmedinejad' ın laiklik getirmeye çalıştığı, mollaların halkın büyük desteğini alan Ahmedinejad' ı alaşağı edemediğinden bahsediyormuş. Kendi aramızda tabi bizim medyamız böyle birşey yazamaz der iken, bugün Cumhuriyet Gazetesi' nde aşağıda ki yazıya denk geldim. İran çok büyük değişimlere gebe bugün ya da yarın ama bir gün... Ahmedinejad günahla suçlanıyor Ahmedinejad'ın cenaze töreninde Venezeula lideri Chavez'in annesine sarılması ve tabutu öpmesi İran'da muhafazakarların tepkisini çekti. Ahmedinejad günah işlemekle suçlanıyor. Cumhuriyet Haber Portalı İstanbul - Ve...

Size de olur mu bilmem. Ben bir yerlerde okuduğum yazıları, alakasız bir zamanda, evde işlenirken, araba kullanırken, yürürken ... düşünür, üzerinde yorum yapar, başka yerlere giderim. Hafta sonunda, severek takip ettiğim Bizim Zamanımız blog unda sık sık karşılaştığım kelimelerin, ata sözlerin nereden geldiği ile ilgili (etimoloji) yazılar hakkında düşünürken, bir den 'Öküzün trene baktığı gibi bakmak' sözü aklıma geldi. O sözün nasıl çıkmış olabileceği ile ilgili kendimce tahminlerde bulundum, bana en komik geleni: Anadolu' da bir köyün yakınına tren yolu yapılır, tam da köyün çobanının büyük baş hayvanları otlattığı meradan geçer. Gel zaman git zaman tren geçerken çoban öküzlerin bakakaldıklarını fark eder. Bir gün köy kahvesinde laf anlattığı bir adamın bel bel baktığını görünce, ne o ' öküzün trene baktığı gibi bakıyorsun' der, o laf bir tutar , bugüne kadar gelir ...

Kızım bu aralar rakamlara takmış durumda. Sonsuzdan bir önceki sayı ne? Sonsuza kadar sayabilir miyim? Ponyler' in başlamasına 20 dakika var dediğimde, kaça kadar saymam gerekir vs. Dün balkon sefası yaparaken, düşünsene anne belki de şu anda dünyada 100 kişi doğum günün kutluyordur dedi. Ben de yok daha fazladır deyice, kaç tanedir cevabını yapıştırıverdi, ben de bugüne kadar hiç düşünmediğimi farkettim ve hemen kabaca bir hesap yaptım. Dünyada yaklaşık 6 milya insan var, beyaz yalan istatistiğe sığınaraktan bir yılı bölmek kolay olsun diyerek 300 gün olarak aldım ve sonuç: günde ortalama  20 milyon insan doğum gününü kutluyor çıktı. Nasıl ama?

Chaos ve Burn Notice ' den bahsedip. White Collar' ı atlamak olmaz. Kendisi de pek güzel bir dizi. Bu sefer ki kahramanımız; vakti zamanında zeki bir dolandırıcı olup FBI tarafından yakalanıp 4 yıl hapis yattıktan sonra FBI ' a ( ayağında takip cihazı ile salıverildikten sonra) danışmanlık yapıyor.  CNBCE science fiction ve vampirli- kurt adamlı dizilere ağırlık verdiğinden beri favorim FX. Bundan sonra ki hayatımda CIA ya da FBI ajanı olmayı diliyorum :) ( umarım pişman olmam).

Bugün sabah apartmandan çıkıp ılık hava ile karşılaşınca artık baharın geldiğine ikna oldum. Evden işe yürürken belediyeye ait küçük bir parktan geçiyorum. Nasıl bahar kokuyor ıtırlı ıtırlı. Sümbülüm de patladı yakında tüm ihtişamı ile kendini gösterecek. Papatyalar serpildi. Otlar arasında zorla seçilen küçük mavi çiçekler belirdi. Kuzeyden esen sert rüzgarlara inat, bahar gelişini ilan etti. Ne iyi etti. Sıkılmıştım artık iyice; kabanlardan, dize kadar çıkan çizmelerden, kat kat giyinmekten.... Bugün bir de dünya kadınlar günü geyiğini atlatabilirsek tamamdır. Nasıl da her şeyin içini boşaltıyoruz. Kadınlar çiçektir, kadınlar gününüz kutlu olsun.... Bu mudur gerçekten ?

Geçtiğimiz hafta sonu filmi izleme şansım oldu. Film olması gerekenden biraz uzun olmuş ama çekimler (bana göre) oldukça başarılıydı. Kıvanç Tatlıtuğ ve Mert Fırat birbirini tamamlayan harika bir ikili olmuş. Oyunculukları ile filmde parlıyorlardı. Zeynep Farah Abdullah kısa ama etkin rolü ile yine kendini filmde hissettirmeyi başarmış. Belçim Bilgin' in lise öğrencisini canlandırması gerçekten olmamış, sırıtıyordu. İzlemeye değer mi? Bence değer.

Bir lider düşünün ki, ülkesinin petrol şirketlerini devletleştirip, kazancı halkına dağıtsın, bir lider düşün ki ülkemde ki her çocuk et yediği zaman ben de gönül rahatlığı ile et yiyebilirim desin... Ve bu lider 21. yüzyıla ait olsun. Şaşırtıcı ama gerçek. Obama demiş ki; Venezuela için yeni bir dönem başlıyor. Umarım oraya da demokrasi götürmeye çalışmazsınız. Chavez ' in bedeni soğumadan smokinli katiller ellerini ovuşturmaya başladı bile. Tüm iyi insanlar gibi erken gittin. Umarım o güzel ruhun çok kısa zamanda tekrar dünyaya döner.... Güle güle...