Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Akıl Sağlığı

Bir arkadaşım dün bir video paylaşmış, bir Arap Ülkesi ya da Afganistan olabilir, bir sınıf gibi ama değil gibi de 2 kadın öğretmen var biri beyaz çarşaflı diğeri siyah ve masada oturan bir erkek öğretmen kapıda kızım yaşında öğrencileri sıraya dizmiş tek tek yanına çağırıyor küçük incecik defterleri var ellerinde yaptıkları bir ödevi gösteriyorlar ve istinasız hepsine dayak atılıyor. Erkek öğretmenin elinde bir cetvel, uzat dediğinde (görüntülerden anladığım) uzatırsan bir vuruş ile kurtuluyor çocuk. Korkarsa ve uzatamaz ise daha çok vuruyor , dizine yatırıp neresine gelirse vuruyor. Kız öğrenciler daha çok korkuyor, hepsi sona kalmaya, dayağı ertelemeye çalışıyorlar. Korktukları için saçları da çekiliyor ve ağladıkça daha şiddetli vuruşlar.... Ve o 2 kadın öğretmen hiç bir şey yapmıyor, kitapları falan düzenliyorlar, çok olağan bir şey oluyormuş gibi. Ben dünden beri bu görüntünün etkisindeyim, aklıma geldikçe hırsımdan ağlıyorum... Bu dünyada, ülkemizde olan bir çok şe...

Kızım Okumayı Söktü

Yaşam hengamesinin içinde, bizim aile için önemli gelişmelerden birini paylaşmayı unuttum. Kızımız bir ay oluyor neredeyse, okumayı söktü. Arabadayken tabelaları, televizyonda ki alt yazıları okumaya çalıştığı yeni bir dönemdeyiz... Okur - yazar olabilmenin ne kadar kıymetli olduğunu, insan yaşamında ne kadar önemli dönüm noktalarından biri olduğunu yakinen izliyoruz .Bir şeyleri okuduğunda alkış, kıyamet, sevinç gırla gidiyor bizim evde. Geceleri artık o bize kitap okuyor , bazen kitap uzun olduğunda sonlara doğru sen yorulmuşsundur diyerek kitabı hızlıca bitirdiğimizde oluyor tabi - ama bu yaptığımız çok masumca, uykusu eksik kalmasın diye :) - Canım kızım umarım okumayı çok seversin ve her zaman okuyan bir insan olursun. Buradan ah ne kadar çabuk büyüyorsun diyerek duygusala bağlasam mı acaba?

İlişkilere Dair

bir kız vardı güzeldi sanki ve senindi gözlerinde saklı bir belki ve senindi anladı bir gün bitermiş her şey ve bitti Bir arkadaşımın yukarıda paylaştığı yazıdır bu satırları bana yazdıran.  Bir çok insanla tanışıyoruz, kimisi ile kısa flörtler, kimisi ile uzun süreli ilişkiler yaşıyoruz ama sadece bir tanesi ( ya da boşanırsak ve tekrar göze alırsak  ikisi ile evleniyoruz )- evlenmeden hayatı ve aynı evi paylaşmak ta mümkün elbette-. Nedir bize bu karar verdiren diye sordum kedi kendime? Tabi tek bir yanıtı yok bu sorunun. İlk o kimya patlamasının ve dış görünüş beğenmesinin etkisi yavaş yavaş geçtiğinde. Elini tutuğun insanın hayata baktığı pencereye söyle bir kafayı uzatıyorsun. Oradan nasıl görünüyor bu hayat diye bakıyorsun. Ve o pencereden baktığın hayat sana uyuyorsa devam, uymuyorsa tamam diyorsun.

2013 Sonu /2014 Başı

Zaman akıyor ve gidiyor. Bir Pazartesi sabahları kalkıp bu hafta biter mi dediğimi hatırlıyorum, bir de Cuma akşamı geldi bile dediğimi. Hafta sonları zaten göz açıp kapayana bitiyor. Bazen kendi kendime işlenirken sözcükler- cümleler dolanıyor kafamda , bunu da yazayım diyorum, sonra pufffff. Neler neler yaptık bir seneyi bitirmeye yakın: Daha Aralık ayına girer girmez ağacımızı süsledik, Şubat' a kadar da süsleri kaldırmayız. Yılbaşının jan janına yakışır ayakkabı aldık. Kızım ilk konserine çıktı. Heyecanlandık, duygulandık, gururlandık.... Son dönemde ki yolsuzluk olaylarını ağzımız açık, hayretle, kızgınlıkla izledik. Ülkemize sadece 2 seçeneğin var dayatmasına hırslandık. Bu ülkenin hak ettiği bu mu gerçekten diye sorguladık? Hırsız varrrrrr diye bağırdık. Yeni yılın gelişini kutladık. Yeni yıldan sağlık ve huzur diledik. Yılın ilk günü evden burnumuzu çıkarmayıp, ev yapımı sıcak çikolatalarımızı yudumladık. Düşen son yaprakları el salladık. Ba...