Kızlarımıza güçlü olmayı öğretmeliyiz: Çünkü hayat boyu karşılaşacakları fırtınalardan çıkmanın yolu içlerinde ki gücü kullanmak ve kendi pusulalarını takip etmek olacak. Kız çocuklarımızı sevgiyle, şefkatle büyütüyoruz. Onlara iyi insanlar olmalarını, dürüstlükten ve merhametten şaşmamalarını öğütlüyoruz. Fakat çoğu zaman unuttuğumuz bir şey var: Bu dünya sadece iyi niyetli insanların yaşadığı bir yer değil. Ve ne yazık ki, onları en çok zorlayanlar bazen en yakınlarındakiler olacak. Gün gelecek, birileri çıkıp onlara “Seni çok seviyorum” diyecek. Belki gerçekten sevecek de. Ama sevgi her zaman saf ve koşulsuz olmuyor. İnsan, farkında olmadan bile olsa, sevdiğini kendi istediği gibi şekillendirmeye, yönlendirmeye çalışabiliyor. Bu yönlendirme bazen nazik sözlerle, bazen de pasif bir baskıyla olabiliyor. Üstelik bu manipülasyon her zaman kötü niyetle gelmiyor. Kimi zaman iyi olduğunu sanan ama sınır çizmeyi bilmeyen insanlar da bunu yapabiliyor. İşte tam da bu yüzden kızlarımıza...