İyi ya da kötü, her şey bir şeylere evrilir. Sonu iyi olsun, bu da geçecek biliyorum ve hayırlısını diliyorum. Göz yaşlarımın şükürlere karışması dileğiyle... Sınavıma razıyım, mücadeleye ve umuda devam... Göz yaşı ferahlığı diye de bir şey var... Geçen bir arkadaşımla konuşurken; "Neden insan basitçe her şeyde iyiyi seçemiyor ki?" diye sordum. "Kötü olmasa iyinin kıymetini bilir miydik?" dedi. Gerçekten bilmez miydik? İnsanoğlu hem çok karmaşık hem de çok basit. Onca ilerlemeye rağmen temel insani ihtiyaçlarımızı karşılayabildikten sonra hemen bir anlam arayışı ve buna mukabil bir inanç sistemi ihtiyacı doğuyor. Bu pencereden bakınca; İnkalar'dan, eski Mısırlılar'dan ne farkımız kalıyor? Hayatın insana ne yapacağı hiç belli olmaz... Yaşarken hep bir şeyler bekleniyor; bu umut mudur? Yoksa oyalanma mı? İnsanların gözündeki yaşın, kalbindeki sıkıntının sebebi olmamak lazım... Herkes kendini anlatmanın, kendini dinletmenin derdinde; kimseyi dinlemey...
Çok düşündüm şöyle etkili bir giriş yapmak için. Ama ne yazsam eksik kaldı, duygumu anlatmaya yetmedi.... Ortadan gireyim o zaman. Ben büyürken, babam beni her istediğimi yapabileceğime inandırdı, hayatım boyunca şunu da yapamam diye hiçbir düşünce geçmedi aklımdan. Ne üniversite okuyacağım şehri kısıtladı, ne bölümü, hiçbir şeyi.... Babamdan hayır bunu yapamazsın hiç duymadım ben. Hatta üniversiteye gitmeden önce , söyle bir sohbetimiz var. Sana sigara içme diyemem çünkü ben içiyorum, ama sigaraya başlamasan kendine iyilik yaparsın...Zaten hiç merakım olmadı ve şimdiye kadar da tek nefesim yok. Hiçbir zaman da hayatta içmem demedim, hayatın ne getireceği hiç belli olmaz... Bazen aklıma türlü kötü senaryalor geliyor. Ya şöyle olursa ya böyle olursa diye ... O zamanlar da bile, içimi kaplayan sıkıntının yanında aklım, hemen çözüm yolları sermeye çalışıyor önüme. Korkma yaparsın bir şekilde diyor içimde ki ses... Sonunda yapamasam bile, beni yapabileceğime inandırdığın için sana...