Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Adana macerası mı ? İşkencesi mi desem ?

Pazartesi sabahı 04:30 da kalktım, uyandım demeyeyim zira gece 2 saatte bir kalkıp dışarıyı kolaçan ettim. Biraz kar vardı ama kararttım gözümü, giyinip arabayı temizleyip Kadıköy' e otelinden Mr. M. aldım doğru Atatürk, ana arterlerde hiçbir sorun yoktu sorunsuzca vardık, 15 dakika kapı gecikmesi 1 saate yakında uçak içinde bekleyerek (06:55) , 8:30 da olmamız gereken Adana' ya 10:30 da vardık ( Bu arada Konya, Denizli ve İzmir uçuşlarından bazıları iptal anonsu veriyordu, ben de akşam dönemeyeceksem bizimki de keşke şimdi iptal olsa diye geçiriyordum). Adana serin ve yağmurluydu,ofiste ısıtma klima ile yapıldığından baya üşüdüm, sık sık sıcak su istedim, dizlerimi örteyim diye battaniye bile getirdiler. Adana'yı bu sefer biraz daha fazla dolaşma fırsatım oldu, eskiden nasıldı bilemiyorum ama şimdilerde bana çok köhne ve bakımsız geldi. Belediye seçimlerinden dolayı cezalandırılıyormuş, gittiğim firmada öyle söylediler (İzmir gibi sanırım). Sanayi olarak da birçok büyük ...

patlamaya hazır bomba

Ortalık kar kış, bana yarın sabah piyangodan Adana seyahati, hem de Atatürk Havalimanı' ndan kalkışlı, sabahın köründe gidiş, gecenin köründe dönüş ve bir sonra ki günde İzmir ( bak bu planlıydı hem de Sabiha' dan zaten). Pazartesi günkü olayı resmen Cuma akşamüstü kucağıma bırakan planlama yoksunu, haberlerden ve hava durumundan bi haber beceriksiz insan ben sana şimdi ne desem de rahatlasam. Her şey olacağına varacak biliyorum ama gerim gerim gerilmekten kendimi alamıyorum ve patlamaya hazır bir bomba gibi ortalıkta dolaşıyorum, ev halkına sabırlar diliyorum.

ağlarken güldüm

Geçenlerde daha çok soğuklar gelmemişken, güneş ısıtırken. Bir firma ziyareti dönüşünde, dışarıdan temiz hava gelsin diye camı da azıcık aralamışken. Arkada Mabel Matiz' den şarkılar, geçmiş dönemin muhasebesini yaparken ve şükür göz yaşları dökerken - yol haliyle - . Işıkta durmuş hem ağlayıp hem göz yaşlarımı silerken - dıt dıt - , derin derin düşünürken  - dıt dıt -, yan tarafımdaki araba ısrarla dıt dıt yaparken ve sonunda kafamı döndürüp bakınca, bana boş ver işareti yapan bir çiftle karşılaşınca; ağlarken güldüm....

kadercilik mi?

Din duygusu çok yükseklerde dolaşan bir insan değilim, ama bir yaradan olduğuna hep inandım, zor zamanlarımda sığınmayı sevdim, dua edip rahatlamayı da. Nasip -kısmete hep inandım. Her şeyin olmasının bir sebebi olduğunu da gördüm. Hep hayırlısını diledim. Bugün bir söze denk geldim ve içim hop etti.  ' Allah, nasip ettirmeyeceği şeyi hayal ettirmez '. Beni bu kadar etkilemesinin sebebi, belki de hayal ettiğim şeylerin olması bugüne kadar. Ama bunları başka şekilde açıklamak ta mümkün tabi; hayalin için uğraştın oldu, evrene pozitif- negatif enerji verdin ve sana döndü vesaire.... Nasıl oluyor bilemem ama bildiğim bir şey var ki o da hayal kurmanın çok güzel olduğu, hele o hayallerin gerçekleşmesi o anki duyguları ifade etmek zor; o ayakların yerden kesilme hali, o tatmin duygusu, o mutluluk... Hayallerim ve ben, yola devam....

Bu şarkı bugün doğum günü olan kocam için gelsin

Sensiz Olmaz ki  Sensiz olmaz ki sensiz Sana çok ihtiyacım var canım her solukta Ne olur anla, ne olursun Sensiz olmaz ki sensiz Sensiz sevinçlerim solarSonra ne yaparım ben ne olur anla, ne olursun   Sen bilirsin ben halimi anlatamam Beni bilirsin ben hiç seni aldatamam Gözbebeğim sen benim herşeyimsin Sen benim sevgilimsin   İnan inan sevmem kendimi Hiçbir zaman senin kadar İnan, inan, inann   Sensiz olmaz ki sensiz Ben senin gölgendeyim Senle beraberken Ne olur anla ne olursun   Sen bilirsin ben halimi anlatamam Beni bilirsin ben hiç seni aldatamam Gözbebeğim, sen benim herşeyimsin Sen benim sevgilimsin   İnan inan sevmem kendimi Hiçbir zaman senin kadar İnan, inan, inann   Sensiz sevinçlerim solar Sonra ne yaparım ben ne olur anla, ne olursun   Sana birşey olursa Ölürüm ben acılardan Ne olur anla, ne olursun   Ölüm bile ayıramaz bizi Ölüm bile Ölüm bile ayıramaz bizi Ölüm bile Ölüm bile ayıra...

cana geleceğine mala gelsin

Geçen hafta denetim için Köln' e gittim. Önce Frankfurt oradan hızlı tren ile Köln. Hayatımda ilk kez hızlı trene de binmiş oldum, pano da 300 km/h gördüm, bizim ülkemizdekiler bu kadar yapıyor mu acaba? Hızlandırılmış tren faciasından sonra cesaret edemedim hiç binmeye. Hatta yazın fırsatım da oldu Konya - Ankara yapıp oradan İstanbul' a geçmeye ama ben beklemek pahasına uçağı tercih ettim. Tren de telefonumdan mesajlarımı/ maillerimi kontrol ettim sonra çantama koydum (öyle hatırlıyorum ve kalkarken de kalktığım yere baktığım için bırakmış olamam diye düşünüyorum).  Ancak otelde odama girince telefonum yoktu, ne olduysa 20 dakikada oldu, istasyonda indim, taksiye bindim, otele geldim ve check-in'imi yaptım. Hemen aradım ama telefonum kapalıydı, bir süre sonra da servis dışı dedi, artık kimin eline geçtiyse kartımı çıkartıp atmıştı bile. Taksiden fiş almıştım, fişin üzerindeki numaradan taksi firmasına ulaştım, şoföre ulaştıklarını ama arabada telefonun olmadığını söyled...

iyi polis, kötü polis

Ebeveyn olarak eşimle görev paylaşımımız ben biraz iyi polis, kocam biraz kötü polis gibi. Ben baba evdeyken daha sakin daha orta bulucu. Biraz kocama güveniyorum tabi, disiplin onun ellerinde güvende. Bu hafta kocam uzun bir yurt dışı seyahatinde olduğundan annemlere gelin bize yarenlik edin dedim, iyi de etmişim kızım hasta oldu ve annemlerin çok yardımı oldu sağ olsunlar, hastalıkla beraber kızımın değişen huyu ve evde toruna karşı tüm yelkenleri indirmiş bulunan anane ve dede olduğundan, otorite kurma görevi bana kaldı. Bunu fark eden cin kızım akşam bana ne dese beğenirsiniz; Anne, babam yokken, sen de babam gibi oluyorsun. 

zaman sen ne hızlı şeysin

Onat Kutlar'ın da ölümüne sebep olan Marmara Oteli saldırısının üzeriden tam 17 YIL geçmiş. Daha dün değil miydi televizyonda haberi verilince ayakta öylece kala kaldığım? Ah zaman çok hızlı geçiyorsun ama hiçbir şeyi de daha iyiye götürmüyorsun. Ne yapacağız biz seninle böyle?

Kızıma bu akşam eve gidince söylemek istediklerim?

Kızım benimle ve babanla kendini güvende hissediyor musun? Benim ve babanın seni çok sevdiğini biliyor musun? Seninle gurur duyduğumuzu, bizim kızımız olduğun için çok mutlu olduğumuzu biliyor musun? Ben de insanım hatalar yapabiliyorum ve yapmaya devam edeceğim, tüm hatalarım için özür dilerim. Hatalarımdan ders çıkarmaya elimden gelenin en iyisini yapacağıma söz veriyorum, bunu için sen de bana yardımcı olur musun? Seni çok seviyorum.