Şeker tadında bir bayram tatili geçirmek için her şey hazırdı, deniz, güneş, bol uyku, lezzetli yiyecekler. Öyle şehir turlarına falan da katılmak istemiyordum, çünkü doya doya dinlenmek istiyordum yada sebep olarak bunu kendime söylüyordum, çünkü ilk günkü tur katliam köyüne idi. Kitaplardan, televizyondan bilmekle aynı şey değil gidip onca şeyin yaşandığı bir mekana gitmek, geçmişe tanık olmak. Göreceklerime, hissedeceklerime dayanacak gücü bulamadım kendimde ve kaçtım. Son güne geldiğimizde otel çıkışımız ve uçak saati ile arada çok zaman olduğundan Lefkoşa (Türkiye den gelenlerin çoğu Lefkoşe diyormuş bu yanlış diye düzeltiliyor) – Girne şehir turuna katılalım dedik. Sıradan bir şehir turu zannederken Lefkoşa da ilk durağımızın Barbarlık Evi olduğunu yolda öğrenince içim huzursuzlandı, yine kaçabilirdim eve girmeyerek yada yüzleşmeyi seçebilirdim. Bu ev Tabip Binbaşı Nihat İlhan’ın ve ailesinin kirada ev sahipleri ile birlikte yaşadığı evmiş. 1963 yılında binbaşı görevdeyken eve bi...