Şimdi yaşımı da göz önünde bulundurur isek, yılların yüzümde yavaş yavaş oluşturduğu ince çizgilerden de bahsedebilirdim ama o konuya sonra geleceğiz. Pazar sabahı kahvaltı sonrası ortalığı toparlarken gelen birkaç cümledir sebebi bu yazının. Hayat öyle ince çizgilerden oluşuyor ki; iş yerinizden emekli olabileceğinizi düşündüğünüzün ertesi günü, bir anlık bir öfke ile çantanızı elinize alıp çıkıp gidebiliyorsunuz. Daha bir gece önce ki davetin gözde çiftiyken, fitili ateşleyen küçük bir tartışma ile, anlaşamıyoruz o zaman boşanalım diyebiliyorsunuz. Çok sağlıklı olduğunuzu düşünürken, tesadüfi bir test sonucu bir hastalığın vücudunuzda sinsice ilerlediğini öğrenebiliyorsunuz… Bu kadar karamsar olmamak gerekir tabi, tam tersi durumlar da mevcut; Bir iş yerinde kriz olsa gözden çıkarılacak ilk personel iken, birinin aniden işten ayrılması ile – en azından işi biliyor- tutulması gereken personel olabiliyorsunuz. Tam aşktan ümidinizi kesmişken, hayatınızın aşkı i...