Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sabah Ganimetleri

 Bugün evden çalıştığım günlerden. Hal böyle olunca kızı okula, kocayı işe gönderdikten sonra, küçük ormanımızda yürüyüşe çıktım. Sitemiz eski bir site ve bu yüzden şimdi yeni yapılanlara  göre oldukça bol ağaçlı ve ben bu bahçeyi küçük orman diye nitelendirmekten çok hoşlanıyorum. Yarım saatlik tempolu yürüyüşün üstüne , bir yarım saatte spor aletleri sahasında  esneme hareketleri yaptım. Sonra küçük ormanda bir keşfe çıkıp yukarıda ki ganimetler ile eve döndüm. Ağaçların gölgesinde, hafif esinti sesi  ve kuş cıvıltılarının eşlik ettiği bu bir saat bana çok iyi geldi. Şehrin bu nefes bahçelerine ihtiyacı var, bugüne kadar çok talan ettik umarım bundan sonra öncelikle var olanı koruyup, bununla kalmayıp eksilttiklerimizin yerine yenilerini ekleyebiliriz.

Düğümlere Üfleyen Kadınlar - Ece Temelkuran

... Vaktiyle dövülmüş olduğu için, sıra ona gelince haklı olarak döven bir çocuk var kafasının hareketinde. Kendini affediyor sağa sola sallayarak başını. Zalimler kendi zulmünü nasıl büyük bir şefkatle affederse öyle. ... İslam İmparatorluğu' nun Emeviler'e geçişinden haberdar mısın? Ali, Ömer, Kerbela falan? '' Müslümanlığın fakirin elinden zengine, mazlumdan zalime geçmesi azizim. O bölümleri biliyoruz.'' '' Ve erkek egemenliğinin! Bunu unutma !...'' ... '' Erkekler sadece kadınların dünyasına hürmet ve hayret etseler yeter. O da işte erkeklerin kadınlara üflediği resim olur. Kadınlar, sürekli yıkılan dünyalarını o hürmet ve hayreti gördüklerinde yeniden kurmaya kudret bulurlar. Kadınların bu kudretli büyüsü korkutur erkekleri. 'Kadınların büyücülüğü' dedikleri bu. Erkekler, kadınların kendileri orada olmasa da var olabileceğini, o büyüyle var olabileceğini anlayınca... O zaman işte adımız büyücüye çıkar. Öğreneceksin...

I want to be in a deep silence

Bir süre hiç konuşmak istemiyorum, hiç kimse ile ve hiç bir konuda. Sadece susmak istiyorum...

Şarköy

Neydi hayat ? Biz planlar yaparken başımıza gelenlerdi. Ben denize veda ettiğimi düşünürken hayat beni denize doğru bir kez daha sürükledi. İyi de etti. Bu sefer rotamız Şarköy'dü , uzun yıllar önce Erdek' te yüzdüğümü saymaz isek bu sefer İstanbul' a uzak Çanakkale boğazına yakın Marmara sularında kulaç atmak nasip oldu. Şarköy gerçekten bakir kalmış bir yer, yolu biraz meşakkatli; virajlı ve tek yönlü ama manzarasına değer. Hele bir Uçmak Dere var ki adı üstünde Allah muhafaza uçabilirsiniz. Biz denemeye cesaret edemedik ancak yamaç paraşütü ile ünlü, tam adrenalin severler için bir yer. Şarköy bir de üzüm ve şarapçılığı ile bilinen bir yer. Şu sıralar bağ bozumları devam ediyor. Sevilen, Melen ve benim adını şimdi hatırlayamadığım bir çok markanın fabrikası Şarköy civarında yer almakta. Fabrikalarına gidip hem çeşitli şarapları daha ucuza alma, hem de Marmara manzaralı teraslarında çeşitli şarapları tatma keyfini yaşayabilirsiniz. Biz gittiğimizde hava kapalı...