... Vaktiyle dövülmüş olduğu için, sıra ona gelince haklı olarak döven bir çocuk var kafasının hareketinde. Kendini affediyor sağa sola sallayarak başını. Zalimler kendi zulmünü nasıl büyük bir şefkatle affederse öyle.
... İslam İmparatorluğu' nun Emeviler'e geçişinden haberdar mısın? Ali, Ömer, Kerbela falan?
'' Müslümanlığın fakirin elinden zengine, mazlumdan zalime geçmesi azizim. O bölümleri biliyoruz.''
'' Ve erkek egemenliğinin! Bunu unutma !...''
... '' Erkekler sadece kadınların dünyasına hürmet ve hayret etseler yeter. O da işte erkeklerin kadınlara üflediği resim olur. Kadınlar, sürekli yıkılan dünyalarını o hürmet ve hayreti gördüklerinde yeniden kurmaya kudret bulurlar. Kadınların bu kudretli büyüsü korkutur erkekleri. 'Kadınların büyücülüğü' dedikleri bu. Erkekler, kadınların kendileri orada olmasa da var olabileceğini, o büyüyle var olabileceğini anlayınca... O zaman işte adımız büyücüye çıkar. Öğreneceksiniz. Kendiniz de o büyüden korkmamayı, hayatın o büyüden ibaret olduğunu öğreneceksiniz.''
... İnsanların iki paralel hayatı var. Ciddiye almıyorlar hiçbir şeyi aslında ve hepsi benden daha ciddiye alırmış gibi görünüyor. Devrimi de, aşkı da, örtünmeyi de, Allah'ı da, ölümü de... Sanki...Ne gibi hissediyorum biliyor musun?'' ... Gerçekten dünyadan atılmış gibi...
... Rahman Suresi' nin mealen söylediği şudur: Güya iman ediyorsunuz ama bir şeyden anladığınız yok. Gelişine göre vuruyorsunuz, sadece kabul ediyorsunuz.
... Sayda şu anda ne kadar da Madam Lilla' ya benziyor. Annesiyle hesaplaşmamış her kız çocuğu gibi Sayda da ancak ortalıkta yoksa annesini taklit ediyor.
... O anda anladım, doğum yapan kadınlar niye kesik kesik nefes veriyorlar. Puf puf ediyorlar ki korkunun yutturduğu nefes topları ciğerini patlatmasın ...
...'' Üç kitap da getiremez kötüleri insafa/ O peygamberler sabır dilemeye gönderildi iyi insanlara.''
... Aklınızla yaşadığınızda, elbette eğer kafanız çalışıyorsa, hayat en eğlenceli oyundur...
... Kesinkes yalan, insanın kendi kendini sevmesi meselesi, kim uydurduysa. İnsan ancak sevilince öğreniyor kendini sevmeyi...
''... Ömür geçti nihayet... Ama ömür geçiyor diye de değişmiyor insan. ''
'' İçinizdeki kadınların yenişmelerine gerek yok. Bu konuşmayı sık sık tekrarladığınızda bir süre sonra, yıllar sonra belki, içinizdeki sesin tek bir sese doğru birleştiğini göreceksiniz. Bilgelik o zaman başlayacak. ... O zaman sizin içinizdeki tanrıça hayata geçecek.''
''Ama'' diye atladı Amira, '' hayal etsenize, bizi olduğumuz gibi çok sevecek bir baba- tanrı olsa... Başka türlü basmaz mıydık yere? Daha sağlam olurduk yani. İnanabilirdik. Yani sadece tanrıya değil. Bizi sevdiği için... Firdevs diyordu ya, kendimizi daha çok sevebilirdik...''
'' Allah değil de, memleketlerimiz bizi olduğumuz gibi sevseydi yeterdi, değil mi azizim?''...
Su gibi aktı gitti zaman bu kitabı okurken, eğer olur da okursanız ve beğenirseniz ve hala okumadıysanız Muz Seslerini de (Ece Temelkuran) okumanızı öneririm.
Bazen diyorum şu Orta Doğu' ya bir meteor düşse, bu bitmeyecek gibi görünen acılar - savaşlar toptan son bulur mu?
Yorumlar
Yorum Gönder