Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mutlu Yıllar

Bu sene fotoğrafçı  arkadaşımız Latife' nin   (linkten kendi web sayfasına detaylı bakabilirsiniz) stüdyosuna gidip yeni yıl için fotoğraflar çektirdik, seçtiğimiz fotoğraflardan takvim de yaptırmak istiyoruz. Biz çekimler sırasında çok eğlendik, tüm yılımızın böyle neşe, sağlık ve huzurla geçmesini temenni ediyorum. Latifecim sana da çok çok teşekkürler, ellerine sağlık. Herkese mutlu yıllar!

C Vitamini

İnsan bugününde ne eksik olunca, çocukluğuna özlem duyar? Bana bugün her şey çocukluğumu hatırlatıyor nedense? Kış için destekleyici C vitamini alıyorum, çocukluğumda annem Sandoz marka olanını içirirdi, Fanta içeceğine bunu iç evladım diye diye. Bilmiyorum psikolojik mi? İçtikten sonra daha zinde hissediyorum kendimi. Hem gripten de korur diye umuyorum. Gerçi beni bugün C vitamini kesmez, bugün Omega-3 almam gerekir şu sabahtan beri dolaştığım melankoli sınırlarından hızlıca uzaklaşmak için.

Kızımın Kitapları

Kızım için sipariş ettiğim kitaplar az önce geldi. Bundan daha güzel bir yılbaşı hediyesi olabilir mi? Kitaplar öyle güzel ki, ben de okumaya karar verdim. Özellikle Ulf Stark'ın Diktatör' ünü merak ediyorum, bakalım ne tür benzerlikler bulacağım bizimkiyle? Çocuk kitapları bana, yaz aylarının sıcaklarında, evin en serin odasında yerde döne döne kitap okuduğum zamanları hatırlatıyor. Öyle sıcak, ne kadar gün geçmiş diye buruk , karışık duygular...

2015 Wish List

Sabah onca güneşe rağmen neden bilmiyorum biraz moralsizdim. Bloglarda dolaştım biraz gördüm ki, 2015 wish listleri paylaşılmaya başlanmış. Biraz şımarmak bana da iyi gelebilir diye, şimdi param olsa bastırıp ne alırdım diye düşündüm. Belki param olsa da almam, çünkü ana sorun alamamak değil almamak oluyor çoğu zaman çalışıp, didinip para kazanınca, biz öyle çaldığımız paraların bile faizini alan gruptan değiliz çünkü... İnternetten resimlerini bulup çıktılarını aldım, 2015 wish listi altında bir kağıda yapıştırıp renkli kalemlerle notlar aldım. Ama önce sağlık, mutluluk ve huzur diledim. Elişi saati gibi oldu ve mucizevi bir şekilde iyi geldi. Zaman zaman şımarıklık yapmak insan iyi geliyormuş. Mutlu, sağlıklı, huzurlu bir yıl olsun.

İŞTE BENİM ZEKİ MÜREN

Zeki Müren hep sevdiğim ve seveceğim bir ses. Şimdi bile evde en çok onun plaklarını dinliyorum. Yapı Kredi Sanat Galerisi'nde açılan sergiyi duyunca, başladım kıvranmaya nasıl bir fırsat yaratsam da gitsem diye. Arkadaşım H'ye sergiden bahsedince hadi gidelim dedi ve Pazar günü güzel bir havada düştük yollara. Sergide; el yazısı ile mektupları, bir çok resim, kendisine ait kişisel ve ev eşyaları, sahne kostümleri, oynadığı filmler ile ilgili afiş ve resimler gibi bir çok  eşyası vardı. Ancak beni en çok etkileyen sergiye kadar hiç bilmediğim, Zeki Müren'in bir tiyatro oyununda yer almış olmasıydı. Oyunun adı Çay ve Sempati, oyunda aldığı rol, cinsel tercihi yüzünden üniversitede arkadaşları tarafından alaya alınan bir öğrenci. Oyunun sonunda ise yine eşcinsel olan üniversite hocasının hiç ilgilenmediği karısı ile birlikte oluyor. Robert Anderson tarafından 1950'lerde yazılan oyun 1965 yılında Türkiye' de sahnelemiş. Çok dolu dolu yaşamış, gezmediği- görmedi...

.......

İki fotoğrafta içimi acıtıyor.... Birinde erken büyümek zorunda kalan, büyüklere özenen bir çocuk.... Diğerinde daha kendi çocuk, bir anne.... P.S. Fotoğraflar http://www.thesartorialist.com/ ' dan alınmıştır.

Yavuz Bingöl

Ankara'ya üniversite için gittiğim ilk sene , sonradan çok yakın arkadaşım olan S.' den duymuştum ilk adını ve o dönem yeni patlamış olan şarkısı 'Turnalar' ı. O dönem sol tandanslı, Ankara' da takılan, henüz çok meşhur olmayan biriydi. Karanfil Sokak' ta bir müzik marketi vardı adını şimdi hatırlayamadığım,  sık sık geldiği, birkaç kez biz de denk gelmiştik. Denk gelmişiz yani, arkadaşım dürterek bana göstermişti. Sonra şöhret ve İstanbul, televizyon programları, diziler ve magazinel Yavuz Bingöl ile tanışma. Dün medyada patlayınca kendisi, yavuzun kelime anlamı geldi aklıma. Yavuz , iyi demektir. Yavuz insan, iyi insan olarak kullanılır bizim oralarda. Bir de  kötü, fena, azgın şeklinde ' yavuz hırsız ev sahibini bastırır ' kullanımı vardır ki kendisi artık bu kullanımı kendine layık görmüştür. Ki bundan dolayı aslında en büyük haksızlığı kendisine yapmıştır. Nokta kadar menfaat için virgül gibi eğilmeyi tercih etmiştir ve bunu hiç ihtiyacı yok...

The age of forty

Yaşım daha henüz 40 değil ama 40 ta o kadar uzak değil hani. Bugün 40 olsam - hani 20 yaşıma, 30 yaşıma mektuplar var ya - 20 yaşıma, 30 yaşıma ne derdim? Daha akıllı olun, az çalışın, daha çok sevin bıdı , bıdı demezdim... Bildiğin gibi yap kardeşim derdim. Çünkü sen bildiğin gibi yaptığın için ben bugün böyleyim ve mutluyum. Neyi yaşamam gerekiyorsa yaşadım,  yaşıyorum ve yaşayacağım. Yeter ki sağlıklı olalım ve yaşayalım, değil mi?

Örgü Örmek

Örgü örmeyi 3. sınıfın (ilkokul) 15 tatilinde annemin kuzeninden öğrenmiştim. 15 tatilde ananemin yanına gitmiştim, anneannemin kız kardeşi kendisine yakın oturuyordu, ben de bazen sıkıldığımda benden 5-6 yaş büyük olan annemin kuzeni ile oynamaya gidiyordum. Evet yanlış duymadınız annemin kuzeni benden 5-6 yaş kadar büyük. Şöyle ki anneannem evin  1 numarası (ilk çocuk yani)  kız kardeşi 3 numara, annem ilk çocuk annemin kuzeni de evin 3 numarası olup baya baya sonra doğunca (bizim oralarda tekne kazıntısı da denir) , annemin kuzeni benden 5-6 yaş büyük olmuş sadece. Annemin kuzeni elinde şişler bir şeyler örüyordu, gelip giderken ben de merak sardım o da bana gönüllüce öğretti, çok sabırlıydı kendisi hala da çok sabırlıdır. Ben işte kendimce birkaç el bezi, atkı vb. ördüm, sonra bu örgü işini bir kenara bıraktım. Ta ki 2 kış öncesine kadar. Örgü örmek stres atmaya iyi geliyormuş diye okuyunca eve yakın tuhafiyeye gidip şiş ve birkaç renk ip aldım. İlkbahar ve yaz ayl...