Ana içeriğe atla

Örgü Örmek

Örgü örmeyi 3. sınıfın (ilkokul) 15 tatilinde annemin kuzeninden öğrenmiştim. 15 tatilde ananemin yanına gitmiştim, anneannemin kız kardeşi kendisine yakın oturuyordu, ben de bazen sıkıldığımda benden 5-6 yaş büyük olan annemin kuzeni ile oynamaya gidiyordum.

Evet yanlış duymadınız annemin kuzeni benden 5-6 yaş kadar büyük. Şöyle ki anneannem evin  1 numarası (ilk çocuk yani)  kız kardeşi 3 numara, annem ilk çocuk annemin kuzeni de evin 3 numarası olup baya baya sonra doğunca (bizim oralarda tekne kazıntısı da denir) , annemin kuzeni benden 5-6 yaş büyük olmuş sadece.

Annemin kuzeni elinde şişler bir şeyler örüyordu, gelip giderken ben de merak sardım o da bana gönüllüce öğretti, çok sabırlıydı kendisi hala da çok sabırlıdır.

Ben işte kendimce birkaç el bezi, atkı vb. ördüm, sonra bu örgü işini bir kenara bıraktım. Ta ki 2 kış öncesine kadar. Örgü örmek stres atmaya iyi geliyormuş diye okuyunca eve yakın tuhafiyeye gidip şiş ve birkaç renk ip aldım.

İlkbahar ve yaz aylarında ara vererek (bence bu örme işi kışa yakışıyor) 1,5 yılda resimde gördüğünüz gri atkıyı ördüm, sonrada kırmızı atkıya başlamıştım ki araya ilkbahar ve yaz girdi , yeni yeni kırmızıyı tekrar elime aldım, bakalım ne zaman bitirebileceğim?



Geçenlerde arkadaşım bekar olan erkek kardeşinin boynunda bir atkı ile fotoğrafını çekip ' yeter artık kızlar, kardeşime başka atkı örmeyin' notuyla sosyal medyada paylaşmış.

Ben de diyorum ki , beyler bir kadın size atkı örüyor ise kıymetini bilin. Neden mi? Bir kere örgü örmek çok zahmetli, emek isteyen bir şey. Ben bu ördüğüm atkıları kıyıp ta kimselere veremiyorum el emeğim, göz nurum var.

İşte bu sebeple bir kadın size atkı örüyor ve size veriyor ise, size çok kıymet veriyor demektir. Bu kıymeti heba etmeyin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

babama - ode to my father -ode an meinen Vater

Çok düşündüm şöyle etkili bir giriş yapmak için. Ama ne yazsam eksik kaldı, duygumu anlatmaya yetmedi.... Ortadan gireyim o zaman. Ben büyürken, babam beni her istediğimi yapabileceğime inandırdı, hayatım boyunca şunu da yapamam diye hiçbir düşünce geçmedi aklımdan. Ne üniversite okuyacağım şehri kısıtladı, ne bölümü, hiçbir şeyi.... Babamdan hayır bunu yapamazsın hiç duymadım ben. Hatta üniversiteye gitmeden önce , söyle bir sohbetimiz var. Sana sigara içme diyemem çünkü ben içiyorum, ama sigaraya başlamasan kendine iyilik yaparsın...Zaten hiç merakım olmadı ve şimdiye kadar da tek nefesim yok. Hiçbir zaman da hayatta içmem demedim, hayatın ne getireceği hiç belli olmaz... Bazen aklıma türlü kötü senaryalor geliyor. Ya şöyle olursa ya böyle olursa diye ... O zamanlar da bile, içimi kaplayan sıkıntının yanında aklım, hemen çözüm yolları sermeye çalışıyor önüme. Korkma yaparsın bir şekilde diyor içimde ki ses... Sonunda yapamasam bile, beni yapabileceğime inandırdığın için sana...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...