İyi ya da kötü, her şey bir şeylere evrilir. Sonu iyi olsun, bu da geçecek biliyorum ve hayırlısını diliyorum. Göz yaşlarımın şükürlere karışması dileğiyle... Sınavıma razıyım, mücadeleye ve umuda devam...
Göz yaşı ferahlığı diye de bir şey var...
Geçen bir arkadaşımla konuşurken; "Neden insan basitçe her şeyde iyiyi seçemiyor ki?" diye sordum. "Kötü olmasa iyinin kıymetini bilir miydik?" dedi. Gerçekten bilmez miydik?
İnsanoğlu hem çok karmaşık hem de çok basit. Onca ilerlemeye rağmen temel insani ihtiyaçlarımızı karşılayabildikten sonra hemen bir anlam arayışı ve buna mukabil bir inanç sistemi ihtiyacı doğuyor. Bu pencereden bakınca; İnkalar'dan, eski Mısırlılar'dan ne farkımız kalıyor?
Hayatın insana ne yapacağı hiç belli olmaz...
Yaşarken hep bir şeyler bekleniyor; bu umut mudur? Yoksa oyalanma mı?
İnsanların gözündeki yaşın, kalbindeki sıkıntının sebebi olmamak lazım...
Herkes kendini anlatmanın, kendini dinletmenin derdinde; kimseyi dinlemeye hevesi yok...
Bazı şeyler arttıkça ucuzlaşıyor; çok makyaj, eğlence... Hatta samimiyet bile...
Hepimiz kendi hayatımıza pervane olmuşken; birileri küçücük yaşta anne/babasını kaybediyor, gencecik yaşta anne babalar minicik evlatlarını kaybediyor...
aphorisms
Good or bad, everything evolves into something.May it end well. I know this too shall pass, and I wish for what is best.May my tears blend with gratitude... I accept my trial, and I continue with hope and perseverance.
There is such a thing as the relief of tears...
Recently, while talking to a friend, I asked:“Why can’t people simply choose the good in everything?” She replied, “If there were no bad, would we even appreciate the good?” Would we really not?
Human beings are both incredibly complex and incredibly simple.Despite all our progress, once our basic needs are met, we immediately begin searching for meaning — and with it, a need for belief.From this perspective, how different are we from the Incas or the ancient Egyptians?
Life is unpredictable...
While living, we’re always waiting for something — is that hope? Or just distraction?
We must not be the reason for the tears in someone’s eyes or the ache in their heart...
Everyone is desperate to express themselves, to be heard — but no one is eager to listen...
Some things lose their value as they increase — too much makeup, too much entertainment... even sincerity...
While we all revolve around our own lives, some lose their parents at a very young age, and some young parents lose their tiny children...
aphorismen
Gut oder schlecht – alles entwickelt sich zu etwas. Möge es ein gutes Ende nehmen. Ich weiß, auch das wird vorübergehen, und ich wünsche mir das Beste. Mögen meine Tränen sich mit Dankbarkeit vermischen... Ich nehme meine Prüfung an und mache weiter mit Hoffnung und Ausdauer.
Es gibt so etwas wie die Erleichterung durch Tränen...
Neulich sprach ich mit einer Freundin und fragte:„Warum können Menschen nicht einfach in allem das Gute wählen?“ Sie antwortete: „Würden wir das Gute überhaupt schätzen, wenn es das Schlechte nicht gäbe?“ Würden wir es wirklich nicht?
Der Mensch ist zugleich unglaublich komplex und erstaunlich einfach. Trotz all unseres Fortschritts beginnt sofort die Sinnsuche, sobald unsere Grundbedürfnisse gedeckt sind — und damit das Bedürfnis nach Glauben. Aus dieser Perspektive: Was unterscheidet uns eigentlich von den Inka oder den alten Ägyptern?
Das Leben ist unberechenbar...
Während wir leben, warten wir ständig auf etwas — ist das Hoffnung? Oder nur Ablenkung?
Wir sollten niemals der Grund für die Tränen in den Augen oder den Schmerz im Herzen eines anderen sein...
Jeder will sich mitteilen, gehört werden — aber niemand hat Lust zuzuhören...
Manches verliert an Wert, je mehr es wird — zu viel Make-up, zu viel Unterhaltung... sogar die Aufrichtigkeit...
Während wir alle um unser eigenes Leben kreisen, verlieren manche schon in jungen Jahren ihre Eltern,und manche junge Eltern verlieren ihre winzigen Kinder...
Çok düşündüm şöyle etkili bir giriş yapmak için. Ama ne yazsam eksik kaldı, duygumu anlatmaya yetmedi.... Ortadan gireyim o zaman. Ben büyürken, babam beni her istediğimi yapabileceğime inandırdı, hayatım boyunca şunu da yapamam diye hiçbir düşünce geçmedi aklımdan. Ne üniversite okuyacağım şehri kısıtladı, ne bölümü, hiçbir şeyi.... Babamdan hayır bunu yapamazsın hiç duymadım ben. Hatta üniversiteye gitmeden önce , söyle bir sohbetimiz var. Sana sigara içme diyemem çünkü ben içiyorum, ama sigaraya başlamasan kendine iyilik yaparsın...Zaten hiç merakım olmadı ve şimdiye kadar da tek nefesim yok. Hiçbir zaman da hayatta içmem demedim, hayatın ne getireceği hiç belli olmaz... Bazen aklıma türlü kötü senaryalor geliyor. Ya şöyle olursa ya böyle olursa diye ... O zamanlar da bile, içimi kaplayan sıkıntının yanında aklım, hemen çözüm yolları sermeye çalışıyor önüme. Korkma yaparsın bir şekilde diyor içimde ki ses... Sonunda yapamasam bile, beni yapabileceğime inandırdığın için sana...
Yorumlar
Yorum Gönder