Üniversiteyi bitirdikten sonra annemin bu konuda birkaç yüreklendirmesi oldu, ancak ben hiç yurt dışında yaşamaya istekli biri olmadım. Başka bir ülkede göçmen olarak yaşamak bana hep yabancı olmak duygusu yaşatır diye düşündüm. Bunda tabi bizim kapalı bir Türkiye'de yetişmemizin de payı çok. Şimdi çocuğunu dünya vatandaşı olarak yetiştirmek diye bir bakış açısı -kavram- bile var.
Çok zamandır kızımız için üniversite eğitimini yurt dışında organize edelim diye konuşup duruyoruz ( o zamanki maddi durumla ilgili tabi ki biraz da bu) ama son bir iki aydır bu planı lise devresine mi çeksek acaba diye konuşmaya da başladık. Lise' ye çekersek mümkünse ailecek yoksa en azından benim gitmem lazım (zaten gitmekte isterim o yaştan bir başına bırakmak istemem kızımı).
Bu konuşmalar tabi , o zaman neresi diye bir soruyu getiriyor beraberinde. Benim seçme şansım olsa Zürih derim. Bir kere gitme fırsatım oldu ve çok beğendim. Ancak Zürih hem çok pahalı hem de İsviçre göçmen politikalarında çok sert hatta bu sene , zaten Avrupa vatandaşı olan ve İsviçre'de yaşama ve çalışma izni olan Alman vb. vatandaşların bile izinlerinin yenilenmeyeceğini açıklamış. İkinci tercihim Londra olur ancak orası da oldukça pahalı, ev fiyatlarını orada yaşayan bir arkadaşıma sordum az daha dudağımda uçuk çıkacaktı.
Hiç aklımda yok iken son Almanya ziyaretim, neden Almanya olmasın dedirtti. Bundan iki sene önce Köln' e gittiğimde İngilizce bilen birilerini bulamadığım gibi çat pat Almancam ile zorlanmış ve Almanca bilmiyor isen yardımcı olmayız tavrı ile karşılaşmıştım. Geçtiğimiz Nisan'da Şututgart'a gittiğimde yanımda Almanca bilen orada yaşayan Türkler olduğu için çok bir şey anlamamıştım ama bu sefer ki Köln ve Düsseldorf ziyaretimde sadece İngilizce konuşarak her işimi hallettim ve bu sefer herkes çok yardımsever davrandı.
Almanlarda İngilizceye karşı bir yumuşama hissettim. Orada 6 yıldır yaşayan bir arkadaşımla görüştüğümde bu konuyu açınca, Almanya'da tartışma programlarında, bizim ülkemize eğitim için gelen insanların birçoğu gidiyor neden bu insanları ülkemizde tutamıyoruz bunu tartışmalıyız demeye başlamışlar. Eskiden sadece Almanca açtıkları teknik eğitimleri başka dillerde de açmaya başlamışlar.
Ve hayat Almanya 'da gerçekten maddi açıdan uygun geldi bana. Ne iş yapıyorsan yap karşılığını alıyorsun. Sadece bir şehirde yoğunlaşma yok. En kalabalık şehri Berlin 8 milyon civarında , Köln 3 milyon civarında vb., şehirleşme doğa ile iç içe (En son yaptığım Şututgart gezisinde yakınlardaki Sindelfingen kasabasına gitmiştim, anaokulu çocukları öğretmenleri ile birlikte yeni doğmuş kuzuları seviyorlardı), alt yapı sorunu, ulaşım sorunu yok, vb.
Buluştuğum arkadaşım çok mutlu ve huzurluydu en çok da onun dinginliği etkiledi beni. Eskiden yaşamak için seçeceğim ülkeleri listelesem Almanya belki de en son aklıma gelirdi ama şimdi neden olmasın diyorum?
Çok zamandır kızımız için üniversite eğitimini yurt dışında organize edelim diye konuşup duruyoruz ( o zamanki maddi durumla ilgili tabi ki biraz da bu) ama son bir iki aydır bu planı lise devresine mi çeksek acaba diye konuşmaya da başladık. Lise' ye çekersek mümkünse ailecek yoksa en azından benim gitmem lazım (zaten gitmekte isterim o yaştan bir başına bırakmak istemem kızımı).
Bu konuşmalar tabi , o zaman neresi diye bir soruyu getiriyor beraberinde. Benim seçme şansım olsa Zürih derim. Bir kere gitme fırsatım oldu ve çok beğendim. Ancak Zürih hem çok pahalı hem de İsviçre göçmen politikalarında çok sert hatta bu sene , zaten Avrupa vatandaşı olan ve İsviçre'de yaşama ve çalışma izni olan Alman vb. vatandaşların bile izinlerinin yenilenmeyeceğini açıklamış. İkinci tercihim Londra olur ancak orası da oldukça pahalı, ev fiyatlarını orada yaşayan bir arkadaşıma sordum az daha dudağımda uçuk çıkacaktı.
Hiç aklımda yok iken son Almanya ziyaretim, neden Almanya olmasın dedirtti. Bundan iki sene önce Köln' e gittiğimde İngilizce bilen birilerini bulamadığım gibi çat pat Almancam ile zorlanmış ve Almanca bilmiyor isen yardımcı olmayız tavrı ile karşılaşmıştım. Geçtiğimiz Nisan'da Şututgart'a gittiğimde yanımda Almanca bilen orada yaşayan Türkler olduğu için çok bir şey anlamamıştım ama bu sefer ki Köln ve Düsseldorf ziyaretimde sadece İngilizce konuşarak her işimi hallettim ve bu sefer herkes çok yardımsever davrandı.
Almanlarda İngilizceye karşı bir yumuşama hissettim. Orada 6 yıldır yaşayan bir arkadaşımla görüştüğümde bu konuyu açınca, Almanya'da tartışma programlarında, bizim ülkemize eğitim için gelen insanların birçoğu gidiyor neden bu insanları ülkemizde tutamıyoruz bunu tartışmalıyız demeye başlamışlar. Eskiden sadece Almanca açtıkları teknik eğitimleri başka dillerde de açmaya başlamışlar.
Ve hayat Almanya 'da gerçekten maddi açıdan uygun geldi bana. Ne iş yapıyorsan yap karşılığını alıyorsun. Sadece bir şehirde yoğunlaşma yok. En kalabalık şehri Berlin 8 milyon civarında , Köln 3 milyon civarında vb., şehirleşme doğa ile iç içe (En son yaptığım Şututgart gezisinde yakınlardaki Sindelfingen kasabasına gitmiştim, anaokulu çocukları öğretmenleri ile birlikte yeni doğmuş kuzuları seviyorlardı), alt yapı sorunu, ulaşım sorunu yok, vb.
Buluştuğum arkadaşım çok mutlu ve huzurluydu en çok da onun dinginliği etkiledi beni. Eskiden yaşamak için seçeceğim ülkeleri listelesem Almanya belki de en son aklıma gelirdi ama şimdi neden olmasın diyorum?
Yorumlar
Yorum Gönder