Ana içeriğe atla

Özgecan Aslan

Cumartesi haberi duyduğumdan beri allak bullak oldu kafam. Biraz kendimi boş bıraksam düşünceler ne yapıp edip o çıkmaza varıyor. Hem çok üzgün, hem çok sinirli, hem de çok çaresiz hissediyorum.

Biliyorum kötülük insanlık tarihi kadar eski. Kötülük, vahşet insanın olduğu her yerde, belki tam şu anda bile...

Ama azaltılamaz değil, olmamalı. Adalet nerede dedirtmemeli, gidenler gelmez evet ama yapanların yanına kar kalmamalı. Olur olmadık her şey için konuşmayı seven böyyüklerimiz nerede?

Sen birilerine ey .... neredesin deyip şakşaklanıyorsun ya bak şimdi biz sana diyoruz. Neredesin?

Bu olaylarla ilgili iki gruptan beklentim çok. İlki erkek evlat yetiştiren kadınlar, lütfen artık oğullarınızı; oğlum elini sallasa ellisi, oğluma kız mı yok ?, oğlumdan iyisini mi bulacak vb. benzeri sözler ile büyütmeyin.  Lütfen gelinlerinize çok matah bir şey yapmışsınız gibi, kocan da senin büyümeyecek çocuğun demeyin. Çocukluklarında ya da ergenliklerinde bırakmayın oğullarınızı, büyümelerine izin verin.

İkinci grup ise, bu caniler gibi olmayan erkekler. Lütfen yanınızda, yörenizde bu gibi olaylar olduğunda, görmemezlikten gelmeyin, bana ne demeyin. Kendi yakınınız bir kadına yapılsa ne yapardınız ? Bu kötülüğü yapmak ne kadar canice değil mi? Bu caniliğe ortak olmayın. İçi kötü hemcinsleriniz önce sizden korksun.

Ya medyaya ne demeli? İlgili haberleri okurken; Özgecan Aslan' ın Tunceli Dersim'den Mersin' e göç ettiğini, alevi olduğunu, vb. öğreniyorum. Bana ne, kime ne? Bu vahşetin yanında bu körolasıca bilgilerin kime ne faydası var?

Ya o AK-İT  Gazetesi? Hala yok laiklikten oldu, yok mini etekten oldu diye havlamaya devam ediyor. Afganistan'da ya da benzeri ülkelerde yaşanan tecavüzlerin , kadın ölümlerinin sebebi de mi laiklik ve mini etek. Ya siz ne şerefsiz, ne ahlaksız insanlarsınız! Yok mu sizin bir durunuz, bunu da yapmadılar artık diyeceğimiz bir noktanız?

Övünün eserinizle, bunu yapanlar sizden güç alıyor. O da diyor utanmadan sonra, o saate tek kız başına ne işi vardı, mini etek giymişti,.... Demekle kalsa bir de üstüne indirim alıyor.

Hayvan mısınız siz? Düşünmeden içgüdülerinizle mi hareket ediyorsunuz? Nedir içinizde tatmin edemediğiniz? Nedir?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...

Annelik üzerine - about to be mother - im Begriff zu sein Mutter

Dün anneler günü olunca ve sabahtan biraz da kendimle kalınca, annelik üzerine düşündüm biraz... Ben kızımızı büyütürken yapılacaklar konusunda çok ısrar eden bir anne olmadım; bir şey yemek istemiyorsa başka bir şey önerdim, giymek istemediği şeyi zorla giydirmedim (bazen hiç olmayacak yerlere, hiç olmayacak kıyafetler ile gitmek isterdi , izin vermediğim oldu), o an yemek istemez ise sonra yersin dedim, gündüz uykusunu bırakmak istediğinde zorla uyutmadım ancak akşam uyku saati konusunda disiplinli olmaya çalıştım vb. Eşim, özellikle benim yemek konusunda ısrarcı olmamamı hep eleştirdi ve yemek konusunda (aslında her konuda) ısrarcı bir anne (bu benim annemin tam tersi bir annelik) ile büyüdüğü için; yemek yediren anneyi , şefkatli anne olarak kodladığından; bana zaman zaman şefkatli bir anne olmadığımı ima etti. Şaka ile karışık lakabımı Norveçli mürebbiye yaptı. Benim görüşüme göre ise bir çocuk annesi tarafından sevildiğini biliyor ise, yemekte ısrar etmiş, etmemiş; onu öyle y...