Ana içeriğe atla

Sayıklamalar

Sahi neydi insan?

İnsan (taksonomik adıyla Homo sapiens[1][2] Latince "akıllı insan" veya "bilen insan"), Homo cinsi içerisindeki yaşayan tek canlı türü. Anatomik olarak 200.000 yıl önce Afrika'da ortaya çıkmış ve modern davranışlarına 50.000 yıl önce kavuşmuştur.[3]
Dik duruşa, görece gelişmiş bir beyne, soyut düşünme yeteneğine, konuşma (dil kullanma) kabiliyetine sahiptir. Bu yetenekleri Dünya'daki diğer türlerden farklı olarak kullanış amacı geniş araç-gereç yapımına imkan sağlamıştır. Kendisinin farkında olması, rasyonelliği ve zekası[4][5][6] gibi yüksek seviyede düşünmesini sağlayan özellikler insanı "insan" yapan nitelikler olarak sayılmaktadır.[7][8]

ya da insanlık ?

1 . İnsan olma durumu.
2 . İnsanca davranma.
3 . İnsanların tümü, beşeriyet:
"İnsanlık âlemi."- .

4 . Doğru dürüst insana yakışır durum, adamlık, âdemiyet.
5 . İnsanı insan yapan, insanın doğasını oluşturan niteliklerin hepsi:
"Bugün her şeye karşın en güçlü günlerimi yaşıyorsam bunu gördüğüm insanlık eğitimine borçluyum."- 
A. Erhat.
6 . İnsanın değerini, saygınlığını veren öz, insana yaraşır yaşama ve düşünme ilkesi:
"Benim ona fenalık etmem, insanlığa aykırı bir şeydir."- 
R. N. Güntekin.
7 . İnsanı sevme, insan sevgisi, insancıl olma:
"Öyle kimseler ki, insana insanlık dersi verebilirler."- 
Y. K. Karaosmanoğlu.

Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/x-sozluk/91998-insanlik-nedir.html#ixzz3l9UgScK4

ya da insanca yaşama? 
insan olmanın gereksinimlerine denk düşecek ve insan olmanın bilincine varılacak biçimde yaşanan hayat.
Şimdi biz neresindeyiz bu kendi yaptığımız tanımların?
Artık yeter demek ya da ağlamak ne işe yarıyor?
Oğlu olmayanların, ya da oğullarını askere göndermeyenlerin şehitlik hakkında atıp tutmaları sizce de insanın kafasını - bunu nasıl diyebildi diye kendi kendini yerken-  çatlatırcasına saçma değil mi?
Sosyal medyada lanetler okumanın, savaş çığırtkanlığı yapmanın mastürbasyondan bir farkı var mı?
Kafamda deli sorular.
Bir yönetici olarak kandırıldım diyebilme lüksüne sahip olunur mu? Bugünler o günlerden belliyken ve biz bu sade akıllarımızla bunu görebilirken siz neredeydiniz?
Ya ben kendimi nasıl affedeceğim. Oğlum olsa ne yapar eder askere göndermemenin bir yolunu bulurdum diyor bu akıl çünkü. Çünkü benim ne idüğü belirsiz bir savaşa verecek evladım yok. Çünkü bu vatan evlatlarımız sağ oldukça sağ oluyor öldükçe değil. Ve çünkü nedir şehitlik?
Şehithttps://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eehit(Arapçaشهيد šehīd, çoğulu: شُهَداء šuhedā'/ešhād) kutsal bir ülkü, din veya inanç uğrunda ölen kimse.[1] Şehit olma eylemine "şehâdet" adı verilir.

Ve kimdir bu payeyi verme de yetkili ? Ve sorun bakalım o annelere o şehitler gerçekten ölmüyor mu?





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

babama - ode to my father -ode an meinen Vater

Çok düşündüm şöyle etkili bir giriş yapmak için. Ama ne yazsam eksik kaldı, duygumu anlatmaya yetmedi.... Ortadan gireyim o zaman. Ben büyürken, babam beni her istediğimi yapabileceğime inandırdı, hayatım boyunca şunu da yapamam diye hiçbir düşünce geçmedi aklımdan. Ne üniversite okuyacağım şehri kısıtladı, ne bölümü, hiçbir şeyi.... Babamdan hayır bunu yapamazsın hiç duymadım ben. Hatta üniversiteye gitmeden önce , söyle bir sohbetimiz var. Sana sigara içme diyemem çünkü ben içiyorum, ama sigaraya başlamasan kendine iyilik yaparsın...Zaten hiç merakım olmadı ve şimdiye kadar da tek nefesim yok. Hiçbir zaman da hayatta içmem demedim, hayatın ne getireceği hiç belli olmaz... Bazen aklıma türlü kötü senaryalor geliyor. Ya şöyle olursa ya böyle olursa diye ... O zamanlar da bile, içimi kaplayan sıkıntının yanında aklım, hemen çözüm yolları sermeye çalışıyor önüme. Korkma yaparsın bir şekilde diyor içimde ki ses... Sonunda yapamasam bile, beni yapabileceğime inandırdığın için sana...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...