
Kızım 1. sınıfı bitirdiğinde acemiydim, bu acemilik karakterimle birleşince yavrum 1. sınıfın yaz tatilinden bir şey anlamadı, görev dediğin yapılmalıydı, ah ahh şimdi ki aklım olsaydı...
2. Sınıfın tatilinde almak istemiyoruz diye bildirdik, okul yönetiminden almak zorundasınız cevabı geldi, eh iyi ya aldık ama bu sefer kızım istediğin kadar yap dedik, istediği gibi yaptı, hiç bir şey de kaybetmedi.
Bu sene hem sömestir tatilinde hem yaz tatilinde ödevler isteğe bağlı dediler ( Milli Eğitim Bakanlığı'nı hep yerecek değiliz ya - gerçi daha yeni de Tevhid-i Tedrisat kanunu yerine, Maarif Kanunun geçirdiler- karanlık planlarına adım adım devam ediyorlar- bu kararlarından dolayı kendilerini tebrik ediyorum) ve sınıfta ödev almayan tek benim kızım, yermeye gelince benimle beraber mangalda kül bırakmayan veliler, ödev istemiyorum yazısını imzalamaya gelince ıslık çalmaya başladılar. Esefle kınıyorum kendilerini.
Ödevin her türlüsüne karşıyım, sorumluluk böyle öğretilmez - efendim sorumluluk öğreniyorlar falan diye içinizden geçiriyorsunuzdur belki, geçirmeyin- . Bu çocuklar okul sezonu boyunca sabah 07:00 de kalkıp 07:45 te servise binip 08:15 te başlayan derslerini 16:20 de tamamlayıp 16:30 da servis hareketinden sonra İstanbul Trafik'i artık o gün hangi saati uygun gördüyse o saatte evde olabildiler ( biz en iyi okul en yakın okuldur dedik kararımızdan da pek memnunuz), üstüne ödev yaptılar, yetmedi hafta sonu ödev yaptılar, o da yetmedi proje yaptılar ....
Hayır bu çocuklar günde yaklaşık 8 saat okuldalar, ne eksik kalıyor da evde tamamlıyorlar. Zaten çocuklarla akşamdan akşama görüşüyor analar, babalar bu ilişkiyi niye ödevle daha da yıpratıyorsun?
O gün konuya giriş yapıyor, ardından çakıyor ödevi, e akşama ben anlatıyorum konuyu, ödevini yapabilsin diye, böyle olacaksa niye okula gönderiyoruz biz çocukları? Değil mi ama?
Evde durmadan bu yaz hiç ödevim yok diyor ve gözleri parlıyor, dün evden 11:00 de çıkmış, öğlen ve akşam yemekleri için 2 kez 15 er dakika eve uğrayıp gece 22:00 de eve geldi. Oynamış, kirlenmiş , yorulmuş ve mutlu olarak. Duşunu aldı ve bir baktım kimse bir şey söylemeden almış kitabını eline.
Bir çocuktan daha ne istenir ? İyi tatiller kızım, ağız tadıyla geçireceğin bir yaz olsun, daha nice güzel tatillerin olsun.
Yorumlar
Yorum Gönder