Ana içeriğe atla

Baban-annem







2019 büyükannemlere veda yılı oldu benim için. 12.12.2019 Perşembe sabaha karşı 04.00  90 yaşında ki babanannem herkesler uykudayken belki kendi bile , veda etti bize.

46 yaşında 4 oğulla, eşini aniden kaybeden belki ondan biraz sert ve doğrucu, üzerimde emeği olan, yaş aldıkça kişiliğimi kendisine daha çok benzettiğim babanannem (küçükken böyle dermişim hep hatırlatırdı ).

Babanannemin ikiz ablaları var-dı (birini 3 yıl önce 93 yaşındayken kaybetmişti), diğeri 96 yaşında ve hala yaşıyor bedeni ve aklı sağlıklı olarak . Babanannemle ilgili hikayeler anlattı , onu farklı penderelerden görmek bu yaşıma nasipmiş, yıllarca sadece torun gözüyle bakmış olmama hüzünlendim ancak gittikten sonta farkına vardım bir kadın, eş, kız kardeş .... olduğunu.

Alime Teyze öyle tatlı hikayeler anlatıp öyle espiriler yaptı ki  sayesinde vedamız (doğru kelimeyi bulamıyorum) olması gerektiği gibi oldu.

Babanannemi Ömer Dedemin yanına defnettik. Eve geldiğimizde Alime Teyze; Ömer şimdi amma da geciktin diyordur Fatma' ya dedi (44 yıl olmuş dedem gideli) ,  kendimizi tebessüm etmekten alamadık.

Sonra babamla ilgili kırmızı kadife tulum hikayesi; babam daha okula bile gitmiyor, dedem bayramlık kırmızı tulum alıyor babama. Çocuk bu ne kadar deseler de bayramı beklemiyor giyiyor. E tabi kirleniyor. Babannem ykıyor ve hızlı kurusun diye kuzinenin üstüne asıyor, alev bu ya sıçrayıp yakıyor tulumu babam öğrenince bir taraftan ağlıyor bir taraftan babananneme kızıyor ' o kadar kurutulur mu ? ' diye.

Ah babanannem, çocukluğum , .... güle güle 


Yorumlar

  1. Başın sağ olsun Derin. Nur içinde yatsın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugün çok uzun bir aradan sonra tekrar bakınca gördüm yorumunuzu, teşekkür ederim. Geç cevap için kusura bakmayın.

      Sil
  2. Başın sağolsun Derin, Allah rahmet eylesin...
    Büyükleti kaybedince gerçekten çocukluğu azalmış gibi oluyor insanın..

    Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugün çok uzun bir aradan sonra tekrar bakınca gördüm yorumunuzu, teşekkür ederim. Geç cevap için kusura bakmayın.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

babama - ode to my father -ode an meinen Vater

Çok düşündüm şöyle etkili bir giriş yapmak için. Ama ne yazsam eksik kaldı, duygumu anlatmaya yetmedi.... Ortadan gireyim o zaman. Ben büyürken, babam beni her istediğimi yapabileceğime inandırdı, hayatım boyunca şunu da yapamam diye hiçbir düşünce geçmedi aklımdan. Ne üniversite okuyacağım şehri kısıtladı, ne bölümü, hiçbir şeyi.... Babamdan hayır bunu yapamazsın hiç duymadım ben. Hatta üniversiteye gitmeden önce , söyle bir sohbetimiz var. Sana sigara içme diyemem çünkü ben içiyorum, ama sigaraya başlamasan kendine iyilik yaparsın...Zaten hiç merakım olmadı ve şimdiye kadar da tek nefesim yok. Hiçbir zaman da hayatta içmem demedim, hayatın ne getireceği hiç belli olmaz... Bazen aklıma türlü kötü senaryalor geliyor. Ya şöyle olursa ya böyle olursa diye ... O zamanlar da bile, içimi kaplayan sıkıntının yanında aklım, hemen çözüm yolları sermeye çalışıyor önüme. Korkma yaparsın bir şekilde diyor içimde ki ses... Sonunda yapamasam bile, beni yapabileceğime inandırdığın için sana...

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...