Ana içeriğe atla

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağız; bari yaptıklarımız için yorulalım, yapmadıklarımız için değil ... Bu sene ki sınavım; birbirine benzeyen günleri atlatmak olsun. Bu da geçer ... Aphorisms Short sentences that have been on my mind recently: To continue living while closing oneself off to development on a conscious level (if this can even be called living); wouldn't it be like living at the lowest level of the caste system in India (in terms of consciousness)? Writhing with a sense of incompleteness... I see that the decisions of my daughter are wrong, I warn her as these are wrong, but I can't make her change her mind. I hope I am not one of those parents who have to watch their child make their own life difficult. No matter how much you love them, you can only be a mother to the extent your child allows you (when they grow up)... I believe people meet each other for a reason. Therefore, if we get even a small opportunity, let's not hesitate to help. Of course, with the condition of forgetting it afterward, so that expectations do not poison us... Our ego demands action from us, and this is exhausting. But life does not want you to be inactive either; it tires you out in your inactivity as well. Since we will get tired anyway, let's at least get tired for what we do, not for what we don't do... My exam for this year: to get through the days that resemble each other. This shall pass too... Aphorismen Kurze Sätze, die mir in letzter Zeit durch den Kopf gingen: Weiterleben und sich gleichzeitig der bewussten Entwicklung verschließen (falls man das überhaupt Leben nennen kann); wäre das nicht, als würde man in Indien (bewusst gesehen) auf der untersten Stufe des Kastensystems leben? Ich wandle mich vor einem Gefühl der Unvollständigkeit… Ich sehe, dass die Entscheidungen meiner Tochter falsch sind, ich warne sie, weil sie falsch sind, aber ich kann sie nicht umstimmen. Ich hoffe, ich gehöre nicht zu den Eltern, die zusehen müssen, wie sich ihr Kind das Leben selbst schwer macht. Egal, wie sehr man es liebt, man kann nur so weit Mutter sein, wie das Kind es einem erlaubt (wenn es groß ist)… Ich glaube, Menschen begegnen sich aus einem bestimmten Grund. Deshalb sollten wir nicht zögern zu helfen, wenn wir auch nur eine kleine Gelegenheit dazu bekommen. Natürlich unter der Bedingung, dass wir sie danach vergessen, damit uns die Erwartungen nicht vergiften… Unser Ego verlangt von uns, aktiv zu werden, und das ist anstrengend. Aber das Leben will auch nicht, dass man untätig bleibt; Auch Untätigkeit ermüdet einen. Da wir sowieso müde werden, sollten wir wenigstens müde werden für das, was wir tun, nicht für das, was wir nicht tun … Meine Prüfung für dieses Jahr: Die Tage zu überstehen, die sich ähneln. Auch das wird vorübergehen …

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...

Bugün dünyada kaç kişinin doğum günü ?

Kızım bu aralar rakamlara takmış durumda. Sonsuzdan bir önceki sayı ne? Sonsuza kadar sayabilir miyim? Ponyler' in başlamasına 20 dakika var dediğimde, kaça kadar saymam gerekir vs. Dün balkon sefası yaparaken, düşünsene anne belki de şu anda dünyada 100 kişi doğum günün kutluyordur dedi. Ben de yok daha fazladır deyice, kaç tanedir cevabını yapıştırıverdi, ben de bugüne kadar hiç düşünmediğimi farkettim ve hemen kabaca bir hesap yaptım. Dünyada yaklaşık 6 milya insan var, beyaz yalan istatistiğe sığınaraktan bir yılı bölmek kolay olsun diyerek 300 gün olarak aldım ve sonuç: günde ortalama  20 milyon insan doğum gününü kutluyor çıktı. Nasıl ama?