Ana içeriğe atla

kıymet

Benim olan, yanımda olan herşeyi, herkesi sonsuza kadar benimle kalacak gibi düşünüyormuşum, küçüklükten beri ara ara annem ile babamın birgün gideceği düşüncesi yüregimi bir yumruk gibi sıkar sonra Allahım gecinden ver diyerek kendimi rahatlatmaya çalışırım, ama kıymetlerini yeterince veriyor muyum, bilmiyorum...

Kızımın kaprislerine kızdığım, aaaaaa yeter dediğim olurdu, sanki herşeyin ilelebet süreceğinin garantisi varmış gibi boş zaman yarattığım an kendimle kalmaya çalışıyordum, oysa her an değerli ve birlikte geçirilebilecekse mutlaka geçirilmeli, bunu bana küçücük bedeninde kocaman bir yürek taşıyan Nehir ve annesi öğretti, şimdi kızımı her koklayarak öptüğümde, sarıldığımda aklıma Zeynep Hanım geliyor, ona dayanma gücü diliyorum, Allahtan Leyla var diyorum...

Bundan sonra artık küçük şeylere üzülmek istemiyorum, eşimle ve kızımla günün kıymetini bilmek ve her biten günde sağlıklı olduğum/uz için şükretmek istiyorum, sadece sağlık istiyorum, diğer herşeyin bir şekilde üstesinden geliniyor, yeter ki sağlık olsun.

Artık denetim sonrası soluğu bir alışveriş merkezinde alacağıma doğru eve gidiyorum, kızımla biraz daha fazla vakit geçirebilmek için, çünkü öğrendim onunla geçen her dakika çok kıymetli.

Teşekkür ederim Bayazıt ailesi bana kızımın ve eşimin ne kadar kıymetli olduklarını öğrettiğiniz için.

Yorumlar

  1. canim oyle haklisin ki.. hepimiz cok sey ogrendik. keske boyle olmasaydi ama.. opuyorum seni de kuzuyu da..

    YanıtlaSil
  2. ah canim ben de hep diyorum keske boyle olmasaydi....
    ben de seni ve kuzucuklarini cok opuyorum

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

babama - ode to my father -ode an meinen Vater

Çok düşündüm şöyle etkili bir giriş yapmak için. Ama ne yazsam eksik kaldı, duygumu anlatmaya yetmedi.... Ortadan gireyim o zaman. Ben büyürken, babam beni her istediğimi yapabileceğime inandırdı, hayatım boyunca şunu da yapamam diye hiçbir düşünce geçmedi aklımdan. Ne üniversite okuyacağım şehri kısıtladı, ne bölümü, hiçbir şeyi.... Babamdan hayır bunu yapamazsın hiç duymadım ben. Hatta üniversiteye gitmeden önce , söyle bir sohbetimiz var. Sana sigara içme diyemem çünkü ben içiyorum, ama sigaraya başlamasan kendine iyilik yaparsın...Zaten hiç merakım olmadı ve şimdiye kadar da tek nefesim yok. Hiçbir zaman da hayatta içmem demedim, hayatın ne getireceği hiç belli olmaz... Bazen aklıma türlü kötü senaryalor geliyor. Ya şöyle olursa ya böyle olursa diye ... O zamanlar da bile, içimi kaplayan sıkıntının yanında aklım, hemen çözüm yolları sermeye çalışıyor önüme. Korkma yaparsın bir şekilde diyor içimde ki ses... Sonunda yapamasam bile, beni yapabileceğime inandırdığın için sana...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...