Ana içeriğe atla

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken.

Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum:

Canım Kızımız,

05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti.

O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve mutlusun diye.

Seni o kadar çok seviyoruz ki, kelimelerle anlatmak, tarif etmek mümkün değil, dağlar kadar, denizler kadar, dünyalar kadar seviyoruz. Senden biraz ayrı kalsak burnumuzun direği sızlıyor, söz dönüp dolaşıp sana geliyor.

Bizimle akıllı akıllı konuştuğun zaman şaşırıp kalıyoruz. Herşeyi bu kadar çabuk nasıl öğrenebildiğini merak ediyoruz.

Arkadaşlarınla oyuncaklarını paylaştığın için, tiyatroda uslu uslu oturup oyunları seyrettiğin için, kitapları çok sevdiğin için ve daha birçok şey için seninle gurur duyuyoruz.

Canım kızımız sen bize anne baba olmanın ne demek olduğunu ve bir insanın emekle nasıl büyüdüğünü öğrettin.

Seni çok seviyoruz ve her zaman çok seveceğiz.

Annen ve Baban

Babaya gönderdim sonra mektubu, atladığım, eklemek istediğin birşey var mı diye? Bu sözlere ne eklenir ki dedi?

Çok şey var aslında eklenebilecek, ama tüm bu sevgiyi kelimelerde toplayıp ifade edebilmek öyle zor ki, ancak ucundan kıyısından anlatabiliyorum kızımın bana ne ifade ettiğini. https://dideden.blogspot.com/2024/06/kzma-siir-poem-to-my-daughter-gedicht.html

Yorumlar

  1. canimsin, gozlerim doldu... ne kadar sukretsek az.. Ben zamaninda sikintisini cekmis bir insan olarak sukurlerin sonuna hep isteyen herkesin cocugu olsun diye diliyorum... yasanmadan anlasilmayacak birsey gercekten de. Opuyorum yavru kusu da seni de...

    YanıtlaSil
  2. Amin canim, Allah isteyen herkesin dualarini kabul etsin, burada bir arkadasim da ayni surecten geciyor, gozlerinden gorebiliyorum ne kadar uzuldugunu, ama benim onun icin hala umidim var, Allah gonlune gore versin diliyorum

    Sana kuzucuklarinla, esinli uzun, saglikli ve mutlu bir omur diliyorum, canımsın ...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...

Annelik üzerine - about to be mother - im Begriff zu sein Mutter

Dün anneler günü olunca ve sabahtan biraz da kendimle kalınca, annelik üzerine düşündüm biraz... Ben kızımızı büyütürken yapılacaklar konusunda çok ısrar eden bir anne olmadım; bir şey yemek istemiyorsa başka bir şey önerdim, giymek istemediği şeyi zorla giydirmedim (bazen hiç olmayacak yerlere, hiç olmayacak kıyafetler ile gitmek isterdi , izin vermediğim oldu), o an yemek istemez ise sonra yersin dedim, gündüz uykusunu bırakmak istediğinde zorla uyutmadım ancak akşam uyku saati konusunda disiplinli olmaya çalıştım vb. Eşim, özellikle benim yemek konusunda ısrarcı olmamamı hep eleştirdi ve yemek konusunda (aslında her konuda) ısrarcı bir anne (bu benim annemin tam tersi bir annelik) ile büyüdüğü için; yemek yediren anneyi , şefkatli anne olarak kodladığından; bana zaman zaman şefkatli bir anne olmadığımı ima etti. Şaka ile karışık lakabımı Norveçli mürebbiye yaptı. Benim görüşüme göre ise bir çocuk annesi tarafından sevildiğini biliyor ise, yemekte ısrar etmiş, etmemiş; onu öyle y...