Ana içeriğe atla

Polisler şimdi ne düşünüyorlardır ?

Bilmiyorum başka ülkelerde de böyle midir ? Ama bizim ülkemizde sıradan bir vatandaş bile olsanız, polisten korkasınız. Sıradan vatandaştan kastım ne; işinde gücüde olan, yasa dışı bir işi olmayan vb.

Hani hep söylenir ya, telefonlarımız dinleniyor, facebook hesaplarımız izleniyor, kimlerle arkadaşız, hangi yazıları beğenmişiz......

Bazen hükümeti yeren bir yazıyı paylaşmak bile suç olabilir diyorlar ya da karşı çıktığınız bir uygulama var ve yürüyüşe katıldınız, tamamen 'demokratik' hakkınızı kullandınız ama fotoğraflarınız çekiliyor ve fişleniyorsunuz vb.

Polis korkusu öyle bir işlemiş ki, dolandırıcılar bile sadece telefon ederek ben komiserim şu hesaba para yatır diye insanların paralarını ele geçirebiliyorlar ve çok az kimse kardeşim polissen polissin, o zaman beni en yakın karakola çağır diyebiliyor.

Son bir haftadır sosyal medyadan duymayan kalmamıştır herhalde, bir milletvekili oğlu tartıştığı polisi teşhis etmek için o karakoldaki tüm polisleri sıraya dizmiş,insanlık adına çok utanç verici bir manzara.

İşte o sıradan vatandaş, her haksızlığa tepki gösterdiği gibi bu olaya da tepki gösterdi. Polisten ne kadar korksa da hatta kızsa da, ona yapılan haksızlığı da görmezden gelmedi ve yapılan uygulama doğru değildir dedi.

Ve bence tüm bu tepkilerden sonra hükümet olaya el koydu, çünkü bir şey yapmasa vicdanlar rahatlamayacaktı.

Yeri geldiğinde suçlu- suçsuz diye ayırmadan biber gazı sıktıkları, copladıkları insanlar, gün geldi onların kendi adına yapamadıklarını yapıp, burada bir haksızlık var dedi, destek oldu. İşin peşini bırakmadı. Ben şimdi gerçekten çok merak ediyorum, polisler bu konu ile ilgili ne düşünüyor ?

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

babama - ode to my father -ode an meinen Vater

Çok düşündüm şöyle etkili bir giriş yapmak için. Ama ne yazsam eksik kaldı, duygumu anlatmaya yetmedi.... Ortadan gireyim o zaman. Ben büyürken, babam beni her istediğimi yapabileceğime inandırdı, hayatım boyunca şunu da yapamam diye hiçbir düşünce geçmedi aklımdan. Ne üniversite okuyacağım şehri kısıtladı, ne bölümü, hiçbir şeyi.... Babamdan hayır bunu yapamazsın hiç duymadım ben. Hatta üniversiteye gitmeden önce , söyle bir sohbetimiz var. Sana sigara içme diyemem çünkü ben içiyorum, ama sigaraya başlamasan kendine iyilik yaparsın...Zaten hiç merakım olmadı ve şimdiye kadar da tek nefesim yok. Hiçbir zaman da hayatta içmem demedim, hayatın ne getireceği hiç belli olmaz... Bazen aklıma türlü kötü senaryalor geliyor. Ya şöyle olursa ya böyle olursa diye ... O zamanlar da bile, içimi kaplayan sıkıntının yanında aklım, hemen çözüm yolları sermeye çalışıyor önüme. Korkma yaparsın bir şekilde diyor içimde ki ses... Sonunda yapamasam bile, beni yapabileceğime inandırdığın için sana...

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...