Bizden güçsüz olanları ezmeyelim

(HAYTAP ALINTI)

2004 yılında hayatımıza giren ve tüm uyarılara rağmen geçen sekiz yılda beklenen hiçbir sonucu vermeyeceği belli olan hayvanları koruma yasası yine ''ben yaptım, oldu'' anlayışıyla Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanmıştır, sivil toplum örgütlerinin nerdeyse hiçbir önerisi dikkate alınmadan Başbakanlık vasıtasıyla parlamentoya sunulmuştur.

Hayvanat bahçelerinin açılmasının daha çok teşvik edilmesi,  petshoplarda hayvan satımı ticaretine üstü kapalı onay verilmesi, hayvanların ancak işkence ile öldürüldüğünde sanığın adli para cezası ile cezalandırılması, gerekse doğal hayat ortamı adı altında büyük bahçeler yaratılarak hayvanların açlığa ve parçalanmaya teşvik edilmesi, hayvanların Türk geleneklerine uygun olarak ödül ve ikramiye olarak verilmesi, kat mülkiyeti yasasını bile aşarak evlerde beslenen hayvan sayısının zarar verip vermediğine bakılmaksızın müdahale edilmesi, yunus parklarının sonlandırılması ile ilgili tasarıda hiçbir madde  olmaması, televizyonlarda ve radyolarda bu konularda ayrılan eğitim sürelerine hiç değinilmemesi, 'tehlikeli hayvan ırkı' diye bir kavramın peşinden gidilerek sahibi yerine suçsuz hayvana ceza verilmesi ve sahibinin yine es geçilmesi , hayvan dövüşlerine gözlerin kapatılması, bu konudaki internet yayınlarının görmezden gelinmesi, savcılara hayvanlara tecavüz halinde resmen kovuşturma yetkisi verilmemesi , kariyer elde etmek için akademisyenlerin deney adı altında aynı araştırmayı onlarca kere yapması olan koşullu etik körlük gibi kavramlar göz ardı edilmiş, birçok maddeler ülke gerçeğine “güya uydurularak” bir bir sıralanmış gözükmektedir. Hayvanlara işkence edip ama öldürmeyip ve taksitle verilecek olası cüzi cezayı ödeyerek kurtulma seçeneği ise adeta “aferin oğlum yasası” olarak bizlere sunulmaktadır.
 
Mağdur ve güçsüz olan yok olacak, güçlü olan yasalarla dahi korunmaya devam edecektir. Bu kadınlara, çocuklara, engellilere, yaşlıları da var saymayan güçlünün korunduğu bir topluma gidişattır.
 
Bu kadar insan ölümünün yaşandığı , vicdanların tüm ölümlere ağladığı ülkemizde , hayvanların da ölümüne gerekçeli bir ortam hazırlayarak, Avrupa Birliğine girmek bu şekilde olacak ise biz FEDERASYON olarak ; yanındaki konu komşusunu tanımayan,  yaşlı büyüklerini dahi düşkünler yurduna atan robotlaşmış Avrupalı’nın o modern yaşam anlayışını kabul etmedigimiz gibi hükümetin, hayvan hakları konusundaki bu yeni yasa tasarısını da kabul etmeyelim"
 
Bizden güçsüz olanlara bunu yapmayalım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

babama - ode to my father -ode an meinen Vater

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Kızıma Mektup