Ana içeriğe atla

3 Günlük Tatil (Phantom Of The Opera - Jamie's Italian)

1 Mayıs İşçi Bayramı Cuma gününe denk gelince 3 günlük tatil imkanı, kızımızın hem Cumartesiye hem de Pazara konan bale provaları ile birlikte imkansızlığa dönüştü. Biz de boşalan İstanbul' da trafiğin boşluğuna hayretler ederek bir oraya bir buraya gitmeye fırsat bulduk.

Öncelikle Phantom Of The Opera (Operadaki Hayalet) ' dan bahsetmek istiyorum. Zorlu Centre' da sahnelenen Broadway Müzikali gerçekten çok güzeldi. Dekorundan tutun oyuncularının performansına kadar her şey dört dörtlüktü. Biletler evet biraz pahalı ancak değer. İngilizce sahneleniyor ve Türkçe alt yazılar sahnenin 2 yanından verilmiş bu biraz zorlayıcı olabilir. Lakin filmini izlediyseniz ve konuya hakimseniz İngilizce bilmeseniz bile kendinizi görsel şölene kaptırmanız mümkün.

Zorlu' ya kadar gitmişken Jamie's Italian' a gitmemek olmazdı. Eataly 'de seviyoruz ama Jamie's bir başka, bugüne kadar ne yediysek beğendik. Bu sefer tatlı tercihimizi şu gördüğünüz resimde ki tatlıdan yaptık, İtalyanca ismi sanırım Pavlova ama kendi bildiğiniz Beze (belki biraz daha sert) sırrı biberiye ile tatlandırılmış sosunda gizli.

Hava ve provalar müsaade ettiğince vaktimizi dışarıda geçirdik, havaların serin geçmesinin tek güzel yanı bahar çiçeklerini uzun uzadıya görebilmemiz oldu.



Elimde ki son kitabı bitirip Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'' ına başladım. Tek kelime ile fantastik bir eser. Zamanının çok ötesinde yazılmış. Çok keyif alarak okuyorum.



Ben tabi ki sporumu ihmal etmedim. Önce sauna ile gevşeyip ardından buz gibi havuzda 30 turumu attıktan sonra kuş gibi hafifledim. Yüzme özellikle bilgisayar kullanımına bağlı sırt ve boyun ağrılarına çok iyi geliyor.



Ve Pazar günü kapanışı kızımla ve arkadaşı  ile kokoreç yiyerek yaptık. Evet bu iki iştahsız cimcime , şaşılacak biçimde kokorece bayılıyor.



İyi haftalar olsun !

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

babama - ode to my father -ode an meinen Vater

Çok düşündüm şöyle etkili bir giriş yapmak için. Ama ne yazsam eksik kaldı, duygumu anlatmaya yetmedi.... Ortadan gireyim o zaman. Ben büyürken, babam beni her istediğimi yapabileceğime inandırdı, hayatım boyunca şunu da yapamam diye hiçbir düşünce geçmedi aklımdan. Ne üniversite okuyacağım şehri kısıtladı, ne bölümü, hiçbir şeyi.... Babamdan hayır bunu yapamazsın hiç duymadım ben. Hatta üniversiteye gitmeden önce , söyle bir sohbetimiz var. Sana sigara içme diyemem çünkü ben içiyorum, ama sigaraya başlamasan kendine iyilik yaparsın...Zaten hiç merakım olmadı ve şimdiye kadar da tek nefesim yok. Hiçbir zaman da hayatta içmem demedim, hayatın ne getireceği hiç belli olmaz... Bazen aklıma türlü kötü senaryalor geliyor. Ya şöyle olursa ya böyle olursa diye ... O zamanlar da bile, içimi kaplayan sıkıntının yanında aklım, hemen çözüm yolları sermeye çalışıyor önüme. Korkma yaparsın bir şekilde diyor içimde ki ses... Sonunda yapamasam bile, beni yapabileceğime inandırdığın için sana...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...