Ana içeriğe atla

Kızımın Gösterileri, Ankara' da Düğün ve Yuvaya Dönüş

Aynı andan fiziken tek bir yerde olabilmek biz insanoğlunun kösteklerinden, onca teknolojiye rağmen hala ışınlanamıyoruz bir yerden bir yere. Ama kalbimiz- aklımız  bir çok yerde olabiliyor. Geçtiğimiz hafta sonu kalbimin bir çok yerde olduğu zamanlar yaşadım yoğun yıl sonu programında. Hepsi çok güzel sonuçlandı çok şükür, şimdi herkes yine yerinde mutlu ama planlama aşamasında ve öncesinde nasıl olur? Olur mu olmaz mı ? Derken hayli stresliydi.

4- 6 Haziran arası eşimin erteleyemeyeceği yurt dışı gezisine, 5 Haziran' da Derin bale gösterisi ve 6 Haziran'da okul gösterisi eklendi ve son olarak 5 Haziran akşamı grubumuzun son bekarı ben evleniyorum deyince, noluyoruz teker teker gelin desem de plan yapmak , bir şekilde her yere yetmek bana düştü.

Tabi hemen anne arandı ve imdat dendi. Eşim 4 Haziran sabahı erkenden yola koyuldu, annem aynı günün öğleden sonrası İstanbul' a intikal etti. Tüm akşam anneme neler yapması gerektiğini ve neleri yanına alması gerektiğini tek tek ve sanırım defalarca söyledim. Annem sabırlı kadın vesselam her defasında sabırla dinledi.

5 Haziran sabahı olduğunda heyecan doruktaydı. Kızım zaten başından beri gitmemi istemiyordu. Anne gerçekten gitmen gerekiyor mu diye günlerce sordu. O sabah kalktığı andan itibaren benimle bitişik yaşamaya and içmiş gibi yanımdan ayrılmadı. Ben anlatmaya çalıştım yine. Merak etme yanındayım çünkü kalbindeyim dedim. Güldürmeye çalıştım ama mahzunluğunu azaltamadım. Acab ben gösteriye çıkmasam mı bile dedi. 1 yılın emeği var aman canım, tatlı kızım diye diye ikna ettim neyse ki. Öğlen olunca ben hava alanına , annemle kızım gösterinin yapılacağı sahneye doğru yola çıktık.




Ben hava alanından doğruca düğünün yapılacağı Gölbaşın' a gittim. Herkesle sarmaş dolaş merhabalaştıktan sonra hızlıca giyinme ve düğün öncesi fotoğraf kısmını halletik. Düğünün en eğlenen grubu olarak sahneyi bir an olsun boş bırakmadık. Ben bir taraftan kızım için annemle görüşüyorum, bir taraftan eşimle ama bir taraftan oynamayı ihmal etmiyorum.




Sonra ki sabah yine topluca kahvaltı yaptık, kahvaltı esnasında kızım bu sefer okul gösterisindeydi, benim küçük şirinem gözlerim hep seni aradı anne dedi eve dönünce bana. Dönüşüm, gelişim kadar kolay olmadı , önce uçak geç kalktı sonra iniş için denizin etrafında yarım saate yakın dön babam döndük.  Eve geldiğimde artık hava kararmıştı. Annemse ben gelmeden gitmiş ve kızımızı teyzesine emanet etmişti çünkü bir sonra ki gün seçim vardı ve 1 oy 1 oydu.




Ben eve geldikten 1 saat kadar sonra kocam da eve geldi, böylece çekirdek ailemiz sağ salim tekrar birbirine kavuştu. Yorgunduk ama mutluyduk ....


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...

Annelik üzerine - about to be mother - im Begriff zu sein Mutter

Dün anneler günü olunca ve sabahtan biraz da kendimle kalınca, annelik üzerine düşündüm biraz... Ben kızımızı büyütürken yapılacaklar konusunda çok ısrar eden bir anne olmadım; bir şey yemek istemiyorsa başka bir şey önerdim, giymek istemediği şeyi zorla giydirmedim (bazen hiç olmayacak yerlere, hiç olmayacak kıyafetler ile gitmek isterdi , izin vermediğim oldu), o an yemek istemez ise sonra yersin dedim, gündüz uykusunu bırakmak istediğinde zorla uyutmadım ancak akşam uyku saati konusunda disiplinli olmaya çalıştım vb. Eşim, özellikle benim yemek konusunda ısrarcı olmamamı hep eleştirdi ve yemek konusunda (aslında her konuda) ısrarcı bir anne (bu benim annemin tam tersi bir annelik) ile büyüdüğü için; yemek yediren anneyi , şefkatli anne olarak kodladığından; bana zaman zaman şefkatli bir anne olmadığımı ima etti. Şaka ile karışık lakabımı Norveçli mürebbiye yaptı. Benim görüşüme göre ise bir çocuk annesi tarafından sevildiğini biliyor ise, yemekte ısrar etmiş, etmemiş; onu öyle y...