Ana içeriğe atla

Freud

Yenilerde okuduğum kitap; Freud- Psikanaliz Üzerine. Günlük hayatta sıklıkla karşımıza çıkıp, ismini telaffuz ettiğimiz biri. Ancak ben şimdi, bu yaşımda, ilk defa bir kitabını okudum. İlk defa 1900 lerin başında yayınlanan bu kitapta, günümüzde değişen/gelişen birçok kavram var ancak zamanının çok ötesinde kavramlar ve yaklaşımlar da içeriyor. Ve yorumlarında/yaklaşımlarında Freud' un düşünce yapısını ve karakterini de görüyorsunuz. Ben bu kitabı okurken ne kadar Freud cahili biri olduğumu gördüm. Satır aralarında karşılaştığım, kadın düşmalığı şaşırttı. Hatta yanlış düşünüyorumdur diye; Google'da '' Freud kadın düşmanı mıydı? diye arattım'' Ve evet; kendisini, kadın düşmanı olarak nitelendiren birçok değerlendirme ile karşılaştım. Ne acayip değil mi? Psikanaliz kavramını yaratıp, bu dalda devrim yaratıyorsunuz ancak içinizde bir yerde çözemediğiniz birşey var. Belki de herşey bu çözülemeyen düşmanlık yüzündendir ... The book I recently read; Freud- On Psychoanalysis. Someone whose name we all know and use oftenly. However, now, at my this age, I read one of his books for the very first time. This book, which was first published in the early 1900s, contains many concepts that have changed/developed today, but it also contains concepts and approaches that were far ahead of its time. And you also see Freud's mindset and character in his interpretations/approaches. While reading this book, I realized how ignorant I was about Freud. I was surprised by the misogyny I encountered between the lines. Even in case I'm thinking wrong; I googled "Was Freud a misogynist?" And yes; I came across many reviews describing him as a misogynist. Isn't it weird? You create the concept of psychoanalysis and revolutionize the field, but somewhere inside you there is something you cannot solve. Maybe it's all because of this unresolved hostility... Das Buch, das ich kürzlich gelesen habe; Freud – Zur Psychoanalyse. Jemand, dessen Namen wir alle kennen und oft verwenden. Doch jetzt, in meinem Alter, habe ich zum ersten Mal eines seiner Bücher gelesen. Dieses Buch, das erstmals Anfang des 20. Jahrhunderts veröffentlicht wurde, enthält viele Konzepte, die sich heute geändert/entwickelt haben, aber es enthält auch Konzepte und Ansätze, die seiner Zeit weit voraus waren. Und man sieht auch Freuds Denkweise und Charakter in seinen Interpretationen/Ansätzen. Als ich dieses Buch las, wurde mir klar, wie wenig ich über Freud wusste. Ich war überrascht von der Frauenfeindlichkeit, die mir zwischen den Zeilen begegnete. Auch für den Fall, dass ich falsch denke; Ich googelte: „War Freud ein Frauenfeind?“ Und ja; Ich bin auf viele Rezensionen gestoßen, in denen er als Frauenfeind beschrieben wurde. Ist es nicht seltsam? Sie erschaffen das Konzept der Psychoanalyse und revolutionieren das Fachgebiet, aber irgendwo in Ihnen gibt es etwas, das Sie nicht lösen können. Vielleicht liegt das alles an dieser ungelösten Feindseligkeit ...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...

Annelik üzerine - about to be mother - im Begriff zu sein Mutter

Dün anneler günü olunca ve sabahtan biraz da kendimle kalınca, annelik üzerine düşündüm biraz... Ben kızımızı büyütürken yapılacaklar konusunda çok ısrar eden bir anne olmadım; bir şey yemek istemiyorsa başka bir şey önerdim, giymek istemediği şeyi zorla giydirmedim (bazen hiç olmayacak yerlere, hiç olmayacak kıyafetler ile gitmek isterdi , izin vermediğim oldu), o an yemek istemez ise sonra yersin dedim, gündüz uykusunu bırakmak istediğinde zorla uyutmadım ancak akşam uyku saati konusunda disiplinli olmaya çalıştım vb. Eşim, özellikle benim yemek konusunda ısrarcı olmamamı hep eleştirdi ve yemek konusunda (aslında her konuda) ısrarcı bir anne (bu benim annemin tam tersi bir annelik) ile büyüdüğü için; yemek yediren anneyi , şefkatli anne olarak kodladığından; bana zaman zaman şefkatli bir anne olmadığımı ima etti. Şaka ile karışık lakabımı Norveçli mürebbiye yaptı. Benim görüşüme göre ise bir çocuk annesi tarafından sevildiğini biliyor ise, yemekte ısrar etmiş, etmemiş; onu öyle y...