Ana içeriğe atla

Chris Isaak

Gençliğimde klip şarkılarından bildiğim, sesinin rengini hep farklı bulduğum Chris Issak ' in bu kadar beyefendi ve ince düşünceli biri olduğu aklıma gelmezdi. Konsere çıkarken seçtiği takımın Turkuaz renkte olması ve üzerinde ki lale desenleri, biz İstanbullular' a çok zarif bir selamdı. Şarkılar arasında yaptığı konuşmalar çok ince esprilerle doluydu ve bana bizim Erol Evgin'imizi hatırlattı. Meğer kolej mezunuymuş. Eğitim; kattıklarını almaya hazırsanız, ne kadar çok fark yaratabiliyor. Teşekkürler Chris Isaak. I had never thought that Chris Issak, whom I knew from his music videos when I was young and whose voice color I always found different, was such a gentleman and thoughtful person. The turquoise color of the suit he chose for the concert and the tulip patterns on it were a very elegant salute to us Istanbulites. The conversations he made between songs were full of very subtle jokes and reminded me of our Erol Evgin. I learnt from him that he is college graduated. Education; if you are ready to take what it adds, can make such a difference. Thank you Chris Isaak. Ich hätte nie gedacht, dass Chris Issak, den ich aus seinen Musikvideos kannte, als ich jung war, und dessen Stimmfarbe ich immer anders fand, so ein Gentleman und rücksichtsvoller Mensch ist. Die türkise Farbe des Anzugs, den er für das Konzert wählte, und die Tulpenmuster darauf waren ein sehr eleganter Gruß an uns Istanbuler. Die Gespräche, die er zwischen den Liedern führte, waren voller sehr subtiler Witze und erinnerten mich an unseren Erol Evgin. Ich habe von ihm erfahren, dass er einen College-Abschluss hat. Bildung kann einen großen Unterschied machen, wenn man bereit ist, das anzunehmen, was sie mit sich bringt. Danke, Chris Isaak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...

Annelik üzerine - about to be mother - im Begriff zu sein Mutter

Dün anneler günü olunca ve sabahtan biraz da kendimle kalınca, annelik üzerine düşündüm biraz... Ben kızımızı büyütürken yapılacaklar konusunda çok ısrar eden bir anne olmadım; bir şey yemek istemiyorsa başka bir şey önerdim, giymek istemediği şeyi zorla giydirmedim (bazen hiç olmayacak yerlere, hiç olmayacak kıyafetler ile gitmek isterdi , izin vermediğim oldu), o an yemek istemez ise sonra yersin dedim, gündüz uykusunu bırakmak istediğinde zorla uyutmadım ancak akşam uyku saati konusunda disiplinli olmaya çalıştım vb. Eşim, özellikle benim yemek konusunda ısrarcı olmamamı hep eleştirdi ve yemek konusunda (aslında her konuda) ısrarcı bir anne (bu benim annemin tam tersi bir annelik) ile büyüdüğü için; yemek yediren anneyi , şefkatli anne olarak kodladığından; bana zaman zaman şefkatli bir anne olmadığımı ima etti. Şaka ile karışık lakabımı Norveçli mürebbiye yaptı. Benim görüşüme göre ise bir çocuk annesi tarafından sevildiğini biliyor ise, yemekte ısrar etmiş, etmemiş; onu öyle y...