8 yaşında bir kuzu, hayatta her şeye rağmen onu sevecek, koruyup kollayacak, annesini 6 şiddetinde bir depremde ama deprem yüzünden değil de fakirlikten, imkansızlıklardan ve aymazlıktan dolayı kaybeden bir kuzu.
Diğer yandan 15 günlük bir bebek annesi ile babaannesinin arasında depreme yakalanan, annesinin siper ettiği gövdesi ile bir şekilde hayatta kalan ve daha annesinin kokusuna doyamayan bir melek.
Mucize deniyor şimdi onların hayatta kalmalarına, şanslı da deniyor o göçüklerden kurtulabildikleri için, ne şans ama…
Bundan sonra ki hayatlarında birbirlerinden hiç haberleri olmayacak belki başka başka, artık ne varsa kaderlerinde onları yaşayacaklar – ki umarım şimdi ki durumlarından daha bahtlı bir hayatları olur bundan sonra- ama öyle bir ortak noktaları olacak ki ömür boyu yüreklerinde bir sızı olarak taşıyacaklar. Annesiz büyüyecekler pisi pisine, bir tarafları hep yarım, gazetelerde en fazla bir iki gün daha haber olacaklar, sonra kendi kaderlerine bırakılacaklar.
İşte ben böyle kadere isyan etmek istiyorum, metanetli falan olmak istemiyorum böyle durumlarda, kendi halime şükretmek de istemiyorum başkalarının şükredilecek hali kalmamışken. Yaşar ne yaşar ne yaşamaz hayatlar topluluğu olmasın artık insanlar bu ülkede, herkes ucundan da olsun dokunsun hayata kıyısından köşesinden, öyle geçip gitmesin ömürler. Kıymetli olsun artık şu ülkede her insanın HAYATI!
Diğer yandan 15 günlük bir bebek annesi ile babaannesinin arasında depreme yakalanan, annesinin siper ettiği gövdesi ile bir şekilde hayatta kalan ve daha annesinin kokusuna doyamayan bir melek.
Mucize deniyor şimdi onların hayatta kalmalarına, şanslı da deniyor o göçüklerden kurtulabildikleri için, ne şans ama…
Bundan sonra ki hayatlarında birbirlerinden hiç haberleri olmayacak belki başka başka, artık ne varsa kaderlerinde onları yaşayacaklar – ki umarım şimdi ki durumlarından daha bahtlı bir hayatları olur bundan sonra- ama öyle bir ortak noktaları olacak ki ömür boyu yüreklerinde bir sızı olarak taşıyacaklar. Annesiz büyüyecekler pisi pisine, bir tarafları hep yarım, gazetelerde en fazla bir iki gün daha haber olacaklar, sonra kendi kaderlerine bırakılacaklar.
İşte ben böyle kadere isyan etmek istiyorum, metanetli falan olmak istemiyorum böyle durumlarda, kendi halime şükretmek de istemiyorum başkalarının şükredilecek hali kalmamışken. Yaşar ne yaşar ne yaşamaz hayatlar topluluğu olmasın artık insanlar bu ülkede, herkes ucundan da olsun dokunsun hayata kıyısından köşesinden, öyle geçip gitmesin ömürler. Kıymetli olsun artık şu ülkede her insanın HAYATI!
Yorumlar
Yorum Gönder