Ana içeriğe atla

I hate

Çok yakın çevremde olan- olmak zorunda olan, ama sevmediğim biri var ne yazık ki, kendi iç huzuru olmadığı için sağ olsun hiç kimseye de huzur vermeyen biri.

Durmadan iş çevirir herkesin arkasından, aklına koyduğunu size yaptırmak için 50 kere falan söyleyebilir, sizin sabırla sessizliğinizi korumanız gerekir. Bir de etrafını gerçekten çok fedakar olduğuna öyle inandırma potansiyeli vardır ki, yarışamazsınız, kabul edip sükunetinizi korumanız gerekmektedir.

Dün sabah kendisi ile rüyamda feci kavga ettim, ama görmeniz lazım yılların birikiminden herhalde ağzıma geleni söylüyorum, sonra uyandım hayırdır inşallah dedim.

Akşam üzeri öğrendim ki pek hayır değilmiş. Ortak tanıdığımız bir komşum var, ben kısa tatilde huzurla dinlenirken, kahve içme bahanesi ile bla bla bir şeyler anlatmış, yine birtakım işlerin peşindeymiş.

Komşum da yazık arada kalmış bana söylemeli mi, söylememeli mi diye, en sonunda ben olsam bilmek isterdim diye söylemeye karar vermiş. Diyor ki beni niye arada bırakmaya çalıştığını anlamıyorum, kaç gündür bunu bir yük gibi taşıyorum. Ama bir daha gelirse lütfen bana öyle şeyler anlatmayın diyeceğim dedi, ben de en doğrusunu yaparsın dedim....

Önce bir hırslandım, dedim geç karşısına neden böyle yapıyorsun de, ama kendisiyle tartışmak bile mümkün değil, çünkü ya gözyaşının arkasına saklanacak ya da yeni yalanların, o yüzden dedim ki amannnn ne hali varsa görsün, ama Allah ona benim canımı sıkma fırsatını vermesin, işini de rast getirmesin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...

Annelik üzerine - about to be mother - im Begriff zu sein Mutter

Dün anneler günü olunca ve sabahtan biraz da kendimle kalınca, annelik üzerine düşündüm biraz... Ben kızımızı büyütürken yapılacaklar konusunda çok ısrar eden bir anne olmadım; bir şey yemek istemiyorsa başka bir şey önerdim, giymek istemediği şeyi zorla giydirmedim (bazen hiç olmayacak yerlere, hiç olmayacak kıyafetler ile gitmek isterdi , izin vermediğim oldu), o an yemek istemez ise sonra yersin dedim, gündüz uykusunu bırakmak istediğinde zorla uyutmadım ancak akşam uyku saati konusunda disiplinli olmaya çalıştım vb. Eşim, özellikle benim yemek konusunda ısrarcı olmamamı hep eleştirdi ve yemek konusunda (aslında her konuda) ısrarcı bir anne (bu benim annemin tam tersi bir annelik) ile büyüdüğü için; yemek yediren anneyi , şefkatli anne olarak kodladığından; bana zaman zaman şefkatli bir anne olmadığımı ima etti. Şaka ile karışık lakabımı Norveçli mürebbiye yaptı. Benim görüşüme göre ise bir çocuk annesi tarafından sevildiğini biliyor ise, yemekte ısrar etmiş, etmemiş; onu öyle y...