Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeni neslin güzellik algısı

Resim
Güzellik algısı çok farklı bir nesil geliyor. Bizim zamanımızda bebek dendi mi Barbieler gelirdi akla. Barbie ile büyüyen nesil olarak halimiz ortada, kilo  ve estetik takıntılı, hep genç kalmak isteyenler kulübü olarak devam ediyoruz hayatlarımıza. Ya bu yeni nesil nasıl olacak gelecekte? Şimdi oynadıkları Monster High bebeklere ve Pony Kızlara bakıyorum da  endişelenmemek elde değil. Aşağıda kızımın şu aralar elinden düşürmediği üçlünün resmi var; Monster High Balık ve Kurt Kız ile, Pony Kızlardan Apple Jack. Ve kızım bu bebeklerin çok güzel olduklarını düşünüyor. Başta da dediğim gibi güzellik algısı çok farklı bir nesil geliyor. Sonradan uyarmadı falan demeyin.

Geç kalmış bir 10 Kasım yazısı

Resim
Bu 10 Kasım pazara denk geldiği için, kızı da alıp Dolmabahçe' ye gittik Atatürk' ün odasını görmeye. Çok kalabalık vardı, yaklaşık 2 saatte kuyrukta geçtikten sonra çok kısa bir an durabildik odada, arkadan gelenleri daha fazla bekletmemek adına. 75 yıl önce ölen bir adamla ne alıp veremediklerini hiç anlamıyorum ve bizim Atatürk sevgimizi yermelerini de. Ne putlaştırıyoruz ne de Allah yerine koyuyoruz, sadece çok seviyoruz. Bunu anlamak neden bu kadar zor? Ama hataları da var deniyor, evet vardır zaten olmaması anormal olmaz mı? İnsan değil mi kendisi de neticede? En azından niyeti iyiydi, amacı hiç bir zaman bu ülkeyi emperyalizme peşkeş çekmek olmadı. Üç kuruşluk menfaati için bu ülkeye ait hiç bir şeyi satmadı tam tersi eksik ne varsa sıfırdan kurmaya çalıştı. Keşke diyorum 1960 lara kadar yaşasaydı, şu an çok farklı bir ülkede bambaşka gündemlerle uğraşıyor olabilirdik.

Yarınlarımızla Daim Ol Cumhuriyet !

Resim
Bu sene Cumhuriyetimizin 90. yılını kutladık.  Bayram sabahı erkenden kalkıp okulda ki kutlamaya katıldık. Yarınlarımızı izledik sahnede, cıvıl cıvıl yaşam sevinçlerine şahit olduk. Huzur içinde, gerçekten vatansever yöneticilerle nice yılların olsun CUMHURİYET !

Kızımızın gözünden biz

Resim
Kızım beni ve babasını bu şekilde resmetmiş. Çok fazla söze gerek yok sanırım. Çocuklar anne babalarını el ele ve huzurlu görmek istiyorlar her daim Ne diyeyim, hiç kimsenin huzuru ve aile saadeti bozulmasın. Tüm çocuklar anne ve babaları ile aynı çatı altında büyüye bilsinler inşallah.

Mini Kitchen

Resim
Bir cumartesi yoğunluğunda , yemek yemek için bir yer ararken çıkıverdi karşımıza , küçücük bir dükkan ancak içeride ki lezzetler çok büyük. Ben ismini hatırlamadığım bir makarna çeşidi yedim, kızım mantı, kocam da hamburger yedi. Herkes yemeğinden memnun kalarak tabağını sildi süpürdü. Bu küçük mutfakta aynı zamanda yemek kursu da veriliyormuş, hatta çocuklara yönelik hafta sonu atölyeleri de yapılıyormuş. Bir de günümüz modası dökme tava ve tencerelerini satın alabiliyorsunuz ( Hecha markasıyla) Ben çok samimi ve lezzetli buldum kendilerini. Hatta ilk fırsatta bizim kızları da götürmeyi planlıyorum. https://www.facebook.com/minikitchenbyhecha.com.tr Şöyle bir  de link buldum, daha fazla bilgi için tıklayabilirsiniz. Giderseniz, şimdiden afiyet olsun.

Penta Hotels

Resim
Yine çok koşturmalı bir sürecin ertesinde ofiste geçen birkaç günü yaşıyorum. Bu koşturma içerisinde bir eğitim için Prag'a gittim. Kaldığımız otel bana orijinal geldiği için fotoğraflarını burada paylaşmak istedim. Döşemede kullanılan yastık ve diğer bir takım aksesuarlarda İngiliz Bayrağı olduğu için, İngiliz menşeli bir otel olduğunu düşünüyorum ve Avrupa kullanabileceğiz kalitede bir otel olduğunu belirtmek isterim , ayrıca sabah kahvaltıları da güzel, dünya genelinde herkesin seveceği bir şeyleri bulunduğui bir büfe hazırlamışlar. İlk şaşkınlığı lobide yaşıyorsunuz çünkü lobi, bildiğiniz bar. Bar görevlisi bir taraftan sizin check-in' inizi yaparken diğer taraftan dışarıdan gelen bir müşteriye içki servisi yapıyor. Barda takılmanın yanı sıra, geniş deri koltuklarda maç seyredebileceğiniz gibi, arkadaşlarınızla bilardo bile oynayabiliyorsunuz ve hatta şöminesi bile var. Odaları da çok büyük değil ancak efektif alan kullanımı ile konforlu hale getirilmiş ve temi...

İnce Çizgiler

Resim
Şimdi yaşımı da göz önünde bulundurur isek, yılların yüzümde yavaş yavaş oluşturduğu ince çizgilerden de bahsedebilirdim ama o konuya sonra geleceğiz. Pazar sabahı kahvaltı sonrası ortalığı toparlarken gelen birkaç cümledir sebebi bu yazının. Hayat öyle ince çizgilerden oluşuyor ki; iş yerinizden emekli olabileceğinizi düşündüğünüzün ertesi günü, bir anlık bir öfke ile çantanızı elinize alıp çıkıp gidebiliyorsunuz. Daha bir gece önce ki davetin gözde çiftiyken, fitili ateşleyen küçük bir tartışma ile, anlaşamıyoruz o zaman boşanalım diyebiliyorsunuz. Çok sağlıklı olduğunuzu düşünürken, tesadüfi bir test sonucu bir hastalığın vücudunuzda sinsice ilerlediğini öğrenebiliyorsunuz… Bu kadar karamsar olmamak gerekir tabi, tam tersi durumlar da mevcut; Bir iş yerinde kriz olsa gözden çıkarılacak ilk personel iken,  birinin aniden işten ayrılması ile – en azından işi biliyor- tutulması gereken personel olabiliyorsunuz. Tam aşktan ümidinizi kesmişken, hayatınızın aşkı i...

Tarihe Not: Kızım bugün 1. sınıf oldu

Resim
Geçen sene ki, anaokulu için  meşakkatli okul arama ve  kayıt maceramızdan sonra  , neyse ki okulumuzdan memnun kalarak ilköğretim için de aynı okula kayıt yaptırdığımız için, telaşsız bir yaz geçirdik. Geçen hafta ki 2 günlük oryantasyon sonrası bugün hep beraber okula gidip tören sonrası sınıfına uğurladık. Bilmiyorum neden, aşırı bir heyecan yaşamıyorum. Geçen hafta, çocuğum 1. sınıfa başlıyor kalbim duracak vs. gibi paylaşımları olan arkadaşlarımla kendimi kıyaslayınca bende mi bir terslik var acaba diye düşünmedim değil. Evet kızım için, bizim için yeni bir dönem, artık gerçekten okullu. Bazı alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekecek. Yeni yeni görevler hem bizi hem onu bekliyor. Mesela geçen kaplarken hesapladım, 18 yıl  olmuş ben kitap kaplamayalı ve unutmuşum ciltli kitap kaplamanın ne kadar gıcık olduğunu. Sonra tek tek tüm eşyalarını etiketledik, bana fenalık geldi kızımın adını soy adını tekrar tekrar yazarken (bizim soy adın da maşallahı var hani)....

Midilli- Mytilini

Resim
Bu Ramazan Bayramın’ da 2,5 günü birleştirip hem aileleri görmek hem de deniz tatilimizi yapmak için Altınoluk’ a gittik. Hazır geçerli vizemiz varken ve hazır da evlilik yıl dönümümüzken Ayvalık’tan Midilli’ ye geçtik. Feribot saatleri daha çok Midillililer için ayarlanmış her gün sabah 09:00 da Midilli’ den Ayvalık’a, her akşam üstü 18:00’ da Ayvalık’ tan Midilli’ ye sefer var. Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günlerine tam ters saatler ek olarak konmuş neyse ki biz Türkler düşünülerek. Biz bayramdan önceki pazartesi akşam üstü 18:00 feribotu ile gittik. Deyim yerinde ise küçük çantamızı alıp gittik hem de. Feribotta biraz google’ ladık ve kalacağımız yere karar verdik.  Şimdi kaldığımız butik otelin adını bile hatırlamıyorum ancak olduğu sokak ile aynı ada sahip ve limanda ki büyük kubbeli kilisenin paralel sokağındaydı. Butik  ve eski bir evden otele dönüştürülmüş bir binaydı. Feribot ile 1,5 saatte Midilli’ ye vardık, limandan büyük kubbeli kiliseyi görünce, k...

Aerosole Tabanlı Ayakkabılar

Resim
Instagram’ a çekilip konulan ayak fotoğrafları gibi oldu ancak bu ayakkabılar ile ilgili yazmadan edemedim. Kızım doğmadan önce yani gençken her gün topuklu ayakkabı giysem bana mısın demezdim. Lakin yıllar geçtikçe topuklu ayakkabı beni yormaya ve beni düz ayakkabı giyme yönünde teşvik etmeye başladı ancak topuklu ayakkabıda biz kadınlara başka bir yakışıyor bunu da inkar etmek mümkün değil. Ayakkabı konusunda bir  Imelda Marcos olmasam da kendi çapımda bir ayakkabı çokluğum var, birçok markanın ayakkabısını giydim ve giyiyorum. Ayakkabıyı rahat yapabilmek her yiğidin harcı değil, ne babetler gördüm  gün sonunda ağrıdan beni öldürürken , tüm güm ayağımda olduğu halde beni yormayan topukluların yanında. Tüm gün ayakta olup ta yormayan topuklu mu ? Olurmuş demeyin. Olurmuş, aerosole topuklu ayakkabıları bir giyin, Birkenstock giymiş gibi dolaşmazsanız sonra tekrar görüşelim.. Bir de anladım ki, giyim markası olup ta ayakkabı satan mağazalardan ayakkabı...

Le Relais de L' Entrecôte

Resim
Paris seyahati ile ilgili, yediğimizi içtiğimizi unuttuk dedim ama bir yer var ki bahsetmeden geçemeyeceğim. Çok eski bir restoran ve sadece antrikot yapıyorlar. Masaya oturuyorsunuz, tek kullanımlık kağıt peçetenin üstüne yazarak sipariş alınıyor. Antrikot pişirildikten sonra soğumasın diye  benmari usulü getiriliyor, anne usulü kızartılmış patates ve formülü gizli olan yeşil bir sosla ile servis ediliyor. Başka ana yemek yok ancak enfes görünümlü tatlılar ile yemeğinizi sonlandırmanız mümkün. Önünde her daim kuyruk var ve yeri Saint Benoit Kilisesinin yakınında. Paris' e yolunuz düşer ise denemenizi tavsiye ederim, pişman olmayacaksınız. Fotoğraflar kızımdan.

Bir sonraki haftasonu için motivasyon nasıl sağlanır ?

Resim

Çocuklu Seyahat Vol.2 ( Paris & Disneyland)

Resim
Mart ayında planladığımız, Haziran başında sağlık sorunuyla şok olup doktorumuzun gidin gelin öyle yapabiliriz sorun olmaz demesiyle ertelemediğimiz ve kızımıza da ameliyat öncesi moral olur dediğimiz 1 haftalık  Paris seyahatimiz oldu. Bu sefer bize ikizleri  olan (biri kız diğeri erkek) arkadaşlarımız da katıldı ve 1 haftalık, eğlenceli, yorucu, bol gürültülü, kaotik ama kesinlikle unutamayacağımız  bir seyahat gerçekleşti. Okulların kapandığı günün ertesinde sabah uçuşuyla Paris' e vardık. Apart tarzında bir otelde konakladık. Mutfağında bulunan mikrodalga sayesinde ne istersek pişirdik ve yedik. Apartımızın camı binaların arasında oluşturulan küçük bahçeye bakıyordu. Apartmanların kendi bahçesinden ziyade böyle gizli bahçeler ağırlıktaydı. Gezi olaylarının devam ettiği günlerde gittiğimiz için elimizde olmadan yeşil alanları kıyasladık. Ne kadar çok ağaç, park ve ormanlık alan olduğunu görse yöneticilerimiz sanırım, 2.8 milyar ağaç diktik demeye utanırlardı...

Çok zor bir süreci bitirmek üzereyiz, şükür ki her şey yolunda gidiyor

Kızım geçen yaz sonu orta kulak iltihabı oldu, iltihabı temizlettik ve damla tedavisi uygulandı. Sonraki kontrollerde iltihap kalıntısının kuruyarak kulak zarına yapıştığını söyledi doktor hemen de temizleyebiliriz ya da kulak damlası ile yumuşatarak düşmesini sağlayabiliriz dedi. Kızım ilk temizleme de canının yandığını söyledi ve korktuğu için birkaç doz damla ile düşürmeye çalıştık ancak nafile. En sonunda doktorumuz bunu temizleyeceğiz arkasını göremiyorum ve tedirgin edici bir durum dedi. Bağırışlı, ağlamalı bir temizlik sonrası görüldü ki kızımın kulak zarı orta kulak iltihabına bağlı olarak delinmiş. Çocuklarda kulak zarı deliği tek başına kötü bir durum değil, duyma kaybına bile yol açmıyor, korumayı etkili yapabilirseniz 12 yaşına kadar hatta kendi kendini tekrar tamamlıyor. Ancak kızıma ek olarak koleastatum teşhisi kondu. Koleastatum ' un sebebinin, dış kulağın epiderm dokusunun, iç kulağın mukoza dokusuna saldırması ve onu asidik yapısı nedeniyle eritmesi olduğu...

Temiz Siyaset

31 Mayıs' tan beri süregelen süreci insan neresinden tutsa elinde kalıyor. Sabah 05:00 te uyuyan insanlara yapılan saldırı ( ki daha hala bugün yapılan ne yapacaktık ? keyiflerini mi bekleyecektik ? tarzı cevaplar- ben gerçekten artık bu mahalle ağzından yoruldum, hiç yakışmıyor hem de kimsenin ağzına.- Böyle dediğiniz an iletişimin önünü kapatıyorsunuz. Külhanbeyliği artık kabak tadı vermiştir bilesiniz). Sonrasında yaşananlar ve yapılan konuşmalar. Her yapılan yeni konuşmada acaba dedim? Bir orta yol bulma konusunda bir adım atılır mı? Ama nuh dendi peygamber denmedi ne yazık ki? O kadar anlamamak için uğraşıldı ki sanki, pes artık dedim. Komşumun bu sene LYS sınavına girecek ve bakıldığında derdi kızlar ve basketbol diyeceğiniz oğlu oradaydı, eşim oradaydı ve hatta Pazar mitingine ben de gittim. Bizlerde mi çapulcuyduk? Yıllardır çalışıp kaçırmadan vergisini veren, çalmayan , çırpmayan , yakmayan, yıkmayan bizler de mi? Dur artık demek istedik sadece, bu yaptım olduları bı...

İstanbul' da Lale ve Erguvan Zamanı

Resim
Hafta sonu gözümüzü kararttık Emirgan' a  gittik. Lale ve Erguvan bu şehre gerçekten çok yakışıyor. Boğaz' dan  karşıya geçmenin zorluğu yanı sıra bir de karşıda ki sahil trafiğini hesaba katıp soluğu Anadolu Hisarı iskelesinde aldık, 10 dakikada Emirgan' a geçip vurduk kendimizi yokuşa. Onca insan kalabalığına rağmen o ne güzellikti öyle. Ama imkanınız var ise hafta içi gidin derim. Şunu da söylemeden edemeyeceğim, biz güzelliklerin kıymetini zor bilen bir milletiz. Gizlice lale soğanlarını kökleyenler mi dersiniz? Fotoğraf çektireceğim diye kendini kaybedip lalelere basıp tarumar edenler mi dersiniz? Bir de o koruya araba girişi yasaklanmalı, o kalabalıkta araçlar yokuşta dur kalk yaparken, hem yürüyen yayalar hem de laleler ve diğer bitkiler egzoz dumanına boğuluyor ve bunu hiçbir yetkili görmüyor mu? O yeşilliğin içinde bir taraftan rengarenk lalelere bakıp bir taraftan boğazı seyrederken yine ne yaparsak yapalım güzelsin İstanbul demeden geçemedim....