Şarkıda da dediği gibi ; günler , haftalar, aylar, mevsimler, yıllar geçiyor. Günler için diyemeyeceğim ama haftalar sanki hep birbirinin aynı.
Bir bakıyorsun pazartesi ile haftaya başlamışsın sonra hooop ışık hızı ile perşembe öğlen olmuş.
Cuma- cumartesi- pazar üçlemesi zaten göz açıp kapayana. Bu mudur gerçekten?
İnsan şu hayatın gerçekten başka büyük amaçları olsun istiyor derinlerde ama işte 70-80 yıllık ömrü evrenin milyarca yıllık ömrü ile kıyaslayınca
bir göz kırpmalık ansın (bir blink) yani o zaman diyorsun çok ta şeyetmemek lazım.
Bazen çok motive oluyorum, her şey çok anlamlı geliyor. Bazen de bir hiçliğin ortasında buluyorum kendimi. Spor yapmak bile çok anlamsız geliyor. Ve yine her şey dengede bitiyor. Bu ikisini dengeleyebilirsem, huzurlu oluyorum.
Bazen artık danışmanlık bile yapmak istemiyorum. Gelen mailleri okumak ve anlamak ve cevap yazmak bile zul geliyor. Sonra diyorum hiç birşey yapmamaya hazır mısın? Sıkılmaz mısın? O zaman tamamen bırakmaya cesaret edemiyorum. Bu mühendislik işleri yetti bana ben artık daha eğlenceli bir iş yapmak istiyorum. Sahi var mı öyle bir iş?
Şimdi gözümü hedef olarak kızımızı üniversiteye yerleştireceğimiz seneye diktim. Daha bağımsız olacağımızı hayal ediyorum. Göreceğiz.
Şarkıyı dinlemek isterseniz tık
Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...
Yorumlar
Yorum Gönder