Tüm haftasonunu Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayarak geçirdik. Dünümüz, bugünümüz, yarınımız Cumhuriyet. Atamızdan emanet, çocuklarımıza en güzel mirasımız. Dilimizden düşmeyen destanımız. Sen çok yaşa.
Çeşitli bahaneler ile 100. Yılımızı layığı ile kutlamayan, cumhuriyet ve demokrasiye tırnağı kadar kıymet vermeyen ama cumhuriyet ve demokrasinin her türlü nimetinden faydalanan erkana da bir çift lafım var; size ne vergim ne hakkım helal olmasın. Biz yine size rağmen coşkuyla kutladık. Çok ta güzel yaptık.
Başlıktan da anlaşılacağı gibi en çok sevdiğim 100. yıl marşı parla oldu. Hemen ezberledim ve hala söylüyorum. Meydanlarda neden çalınıp söylenmediğini de anlamış değilim, sosyal medyada da bu kadar çok paylaşılmışken.
Bu tür buluşmalar bende moral tazeleme gibi oluyor. Görüyorum ki hala çokuz. Umutlarım daha da bir yeşeriyor. Ankara ' da ki arkadaşım resim atmış Anıtkabir' den. Güvenlikten geçeli 3 saat oldu ama mozoleye hala ulaşamadım yazmış altına da. 75. yılda oradaydım. Cumhubaşkanlığı senfoni orkestrası merdivenlderde çok güzel bir konser vermişti. 100. yılda da orada olmak istedim ama kısmet olmadı. Giden arkadaşlarımla konuştum. Ne yazık ki ne bir düzenleme , ne bir program. Adeta ziyarete gelenleri cezalandırmışlar. Tarih bunları da yazıyor beyler , sizin zorlama tarihinizin aksine bunlar hatırlanacak.
Gün gelecek siz tarih bile olmayacaksınız ama Cumhuriyet ilelebet payidar olacak.
Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...
Yorumlar
Yorum Gönder