Dün ilk defa Kayseri'ye gittim, bir denetim için günübirlik bir seyahatti. Kayseri’ ye Sabiha Gökçenden THY uçuşu olmadığı için mecbur Atatürk Havalimanına gittim sabahın köründe. THY şaşırttı ve tam zamanında kalkarak tam zamanında Kayseriye vardık.
Kayseri, belli çok zengin bir şehir, havuzlu villalar ki yanlış anlaşılmasın bu havuzlar bahçede değil evin 1. katında, evlerin önünde lüks arabalar. Farklı bir hayat var orada, bana göre fazla muhafazakar, kadınlar evlerinde, para çok kazanılıyor ama harcamaya yer yok, e ne yapılıyor eve harcanıyor, ama bir taraftan da Kayserililer nazara çok inanıyor gördüğüm, gücü olduğu halde çok sıradan arabaya binenler anlatılıyor sohbet esnasında. Hayatımda yediğim mantıların en ilginciydi yediğim, daha ziyade çorba gibiydi. Üstüne ne alırsınız dediler, onlar için iştah açıcı gibi bir şey sanırım mantı, teşekkür ederim ben doydum deyince, iyi ağırlayamadık diye düşünüp üzüldüler.
Dönüşte uçuş esnasında olabilecek tüm rötarları yaşadım, sabah ki açığı kapattılar sanırım. Önce yarım saat Kayseri havaalanında bekledik, sonra hava trafiğinden dolayı 45 dakika kadar Yalova üzerinde döndük, yere indiğimizde de bağlanacağımız körük dolu olduğu için 15 dakika da onu bekledik. Kolaylık olsun diye sabah arabayı bonus valeye bırakmıştım, e ne oldu tabi ki bu seferde onu bekledim velhasıl ben havaalanından çıktığımda köprü trafiği günün en güzel hallini çoktan almıştı.
Hadi dedim 2 den gideyim, ama şansa bak ki Kemerburgaz tarafında aynı yerde sağ ve sol şeritte birer kaza, trafik tek şeritten ilerliyor yine de şanslıyım 1.5 saatte evime ulaşabildim.
Şimdi bu tür rötarlar ve trafik normal bir günde benim için çok önem arz etmez ama bu günün benim için evlilik yıl dönümü gibi bir önemi vardı. Kocamla gideceğimiz yeri ayarladık, kızı bakıcıyla gönderdik geriye evde buluşup gitmek kaldı. E benim duş almam, süslenip püslenmem lazım ve ben bunları düşünüp yol boyu bağlantılı herkese bilumum saydırdım, yetişemeyeceğim diye stres oldum, endişelendim. Ama heyhat ki şanslı günümdeymişim, kocamdan erken eve girebildim ve rahat rahat hazırlandım.
Gittiğimiz yer istanbuldoors grubuna ait AİJA diye bir yer. Dün garson söyledi ama isim hafızası bende sıfır olduğu için unuttum, İstanbul şehrinin ilk belediye başkanı sıfatına sahip Cumhuriyet’in ilanı ile sürülmüş bir paşaya ait, Kanlıcayı biraz geçince aynı zamanda butik otel olan bir yalı ( bir gün kalmayı da planladık sevgili kocacığımla). Cumhuriyetin ilanından sonra 16. ilkokul olarak bir süre faaliyet göstermiş, sonra bir süre viran bir halde kalmış, en sonunda Serdar Bilgili devletten 49 yıllığına kiralayıp restore ettirmiş ve şimdi de istanbuldoors işletiyor, çok da güzel ediyor. Ambiyansı çok hoş, huzurlu ve nezih. Yemekler oldukça lezzetli hele en sonunda yediğimiz beyaz çikolatalı dağ meyvelerini şiddetle tavsiye ediyorum, hep bizim gibi çiftler vardı; kimi evli ( hatta biri bebek bekleyen bir çiftti), kimi nişanlı, kimi sevgili hatta bir çift ortamın romantikliğine dayanamayıp dans bile etti.
Genelde bu tür yazılar yazmıyorum ama nedense bu günü her şeyi ile paylaşmak istedim, büyük ihtimalle evlilik yıl dönümümüz olduğu için. 40. yılımızı da görür müyüz acaba diye konuştuk, 36 yıl sonraki yaşlar hesaplanınca ve Allah sağlık ta verirse olabilir gibi geldi.
Nice yılları seninle yaşayabilmek dileğiye...
Kayseri, belli çok zengin bir şehir, havuzlu villalar ki yanlış anlaşılmasın bu havuzlar bahçede değil evin 1. katında, evlerin önünde lüks arabalar. Farklı bir hayat var orada, bana göre fazla muhafazakar, kadınlar evlerinde, para çok kazanılıyor ama harcamaya yer yok, e ne yapılıyor eve harcanıyor, ama bir taraftan da Kayserililer nazara çok inanıyor gördüğüm, gücü olduğu halde çok sıradan arabaya binenler anlatılıyor sohbet esnasında. Hayatımda yediğim mantıların en ilginciydi yediğim, daha ziyade çorba gibiydi. Üstüne ne alırsınız dediler, onlar için iştah açıcı gibi bir şey sanırım mantı, teşekkür ederim ben doydum deyince, iyi ağırlayamadık diye düşünüp üzüldüler.
Dönüşte uçuş esnasında olabilecek tüm rötarları yaşadım, sabah ki açığı kapattılar sanırım. Önce yarım saat Kayseri havaalanında bekledik, sonra hava trafiğinden dolayı 45 dakika kadar Yalova üzerinde döndük, yere indiğimizde de bağlanacağımız körük dolu olduğu için 15 dakika da onu bekledik. Kolaylık olsun diye sabah arabayı bonus valeye bırakmıştım, e ne oldu tabi ki bu seferde onu bekledim velhasıl ben havaalanından çıktığımda köprü trafiği günün en güzel hallini çoktan almıştı.
Hadi dedim 2 den gideyim, ama şansa bak ki Kemerburgaz tarafında aynı yerde sağ ve sol şeritte birer kaza, trafik tek şeritten ilerliyor yine de şanslıyım 1.5 saatte evime ulaşabildim.
Şimdi bu tür rötarlar ve trafik normal bir günde benim için çok önem arz etmez ama bu günün benim için evlilik yıl dönümü gibi bir önemi vardı. Kocamla gideceğimiz yeri ayarladık, kızı bakıcıyla gönderdik geriye evde buluşup gitmek kaldı. E benim duş almam, süslenip püslenmem lazım ve ben bunları düşünüp yol boyu bağlantılı herkese bilumum saydırdım, yetişemeyeceğim diye stres oldum, endişelendim. Ama heyhat ki şanslı günümdeymişim, kocamdan erken eve girebildim ve rahat rahat hazırlandım.
Gittiğimiz yer istanbuldoors grubuna ait AİJA diye bir yer. Dün garson söyledi ama isim hafızası bende sıfır olduğu için unuttum, İstanbul şehrinin ilk belediye başkanı sıfatına sahip Cumhuriyet’in ilanı ile sürülmüş bir paşaya ait, Kanlıcayı biraz geçince aynı zamanda butik otel olan bir yalı ( bir gün kalmayı da planladık sevgili kocacığımla). Cumhuriyetin ilanından sonra 16. ilkokul olarak bir süre faaliyet göstermiş, sonra bir süre viran bir halde kalmış, en sonunda Serdar Bilgili devletten 49 yıllığına kiralayıp restore ettirmiş ve şimdi de istanbuldoors işletiyor, çok da güzel ediyor. Ambiyansı çok hoş, huzurlu ve nezih. Yemekler oldukça lezzetli hele en sonunda yediğimiz beyaz çikolatalı dağ meyvelerini şiddetle tavsiye ediyorum, hep bizim gibi çiftler vardı; kimi evli ( hatta biri bebek bekleyen bir çiftti), kimi nişanlı, kimi sevgili hatta bir çift ortamın romantikliğine dayanamayıp dans bile etti.
Genelde bu tür yazılar yazmıyorum ama nedense bu günü her şeyi ile paylaşmak istedim, büyük ihtimalle evlilik yıl dönümümüz olduğu için. 40. yılımızı da görür müyüz acaba diye konuştuk, 36 yıl sonraki yaşlar hesaplanınca ve Allah sağlık ta verirse olabilir gibi geldi.
Nice yılları seninle yaşayabilmek dileğiye...
Yorumlar
Yorum Gönder