Ana içeriğe atla

stresli bir gün

Firma olarak bazı yurdışı firmaların Türkiye temsilciliğini yapıyoruz. Bir tanesi de İngiltere' de bir firma. Burada hazırladığımız raporları kendilerine gönderiyoruz ve onlar onaylıyorlar. Çek Cumhuriyeti' nde ve İngiltere' de çalıştığımız başka firmalarda var hiçbiri ile bir problem yaşanmazken bu İngiltere' de ki bahsettiğim firmanın sadece bir çalışanı insana illahtan dedirtecek cinsten ( ha nerede yok ki diyeceksiniz- doğru ).

Ama bu adamda hissettiğim birşey var belki de beni kızdıran biraz bu, gönderdiği maillerde ki tarzında bir aşağılama hissediyorum , bir üst perdeden konuşma- yazma hali var kendisinde. Ukala dümbeleği kendi kendine kurallar oluşturuyor, bir o biliyor doğruyu.

Bugün yine gönderilen raporla ilgili bir takım düzeltmler istemiş her zamanki üst perdeden tavrıyla (bir tanesi daha önce konuştuğumuz kendi yarattığı kuralla ilgili diğeri de 3 senedir aynı şekilde gönderdiğimiz ve bugüne kadar birşey denmeyen bir konu ile ilgiliydi. Düzeltmeleri yapıp gönderdim ama maili atarken de hala kişisel görüşü ile ilgili neden ısrar ettiğini ve 3 yıldır böyle gönderiyorduk neden şimdi yanlış olduğu söyleniyor diye sordum, buna cevaben artık aramızdaki anlaşmayı bitirelim diye mail atmış - kompleksli insan- yani bitirelim bize çok bir sorun olmaz onlar tarafından belgelendirdiğimiz firmaları diğer firmaya transfer ederiz ama bu mudur yani ?

Üzüldüm gerçekten hem de çok, bir tarafım diyor ki her zaman ki gibi yapsaydın, düzeltmeleri gönderip geçseydin ama bir tarafım da diyor ki iyi yaptın.

Of canım çok sıkkın gerçekten....

Yorumlar

  1. İş hayatında size altın bir öğüt, "kırılmayın ama esneyin" :) olur böyle şeyler...

    YanıtlaSil
  2. gerçekten de çok oluyor, dünkü hatam biraz kendimi hırslandırmak oldu sanırım düzeltip geçmek gerekiyordu - bunu öğrendim- ancak akşam bir telefonla da moralim düzeldi bağlı olduğum direktör maili okuduktan sonra bitirelim gitsin çok can sıkıyorlardı zaten dedi, ben biraz da acaba kötü birşeylere sebep oldum mu diye üzülmüştüm ama olay kaosa sebep olmadı, sanrım bir miktar esnemeyi öğrendim :)

    YanıtlaSil
  3. canim luzumsuz insanlar bunlar, senin tatli canini uzmene degmez.. opuyorum

    YanıtlaSil
  4. canim sagolasin, senin tecrubene guveniyorum :))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...

Annelik üzerine - about to be mother - im Begriff zu sein Mutter

Dün anneler günü olunca ve sabahtan biraz da kendimle kalınca, annelik üzerine düşündüm biraz... Ben kızımızı büyütürken yapılacaklar konusunda çok ısrar eden bir anne olmadım; bir şey yemek istemiyorsa başka bir şey önerdim, giymek istemediği şeyi zorla giydirmedim (bazen hiç olmayacak yerlere, hiç olmayacak kıyafetler ile gitmek isterdi , izin vermediğim oldu), o an yemek istemez ise sonra yersin dedim, gündüz uykusunu bırakmak istediğinde zorla uyutmadım ancak akşam uyku saati konusunda disiplinli olmaya çalıştım vb. Eşim, özellikle benim yemek konusunda ısrarcı olmamamı hep eleştirdi ve yemek konusunda (aslında her konuda) ısrarcı bir anne (bu benim annemin tam tersi bir annelik) ile büyüdüğü için; yemek yediren anneyi , şefkatli anne olarak kodladığından; bana zaman zaman şefkatli bir anne olmadığımı ima etti. Şaka ile karışık lakabımı Norveçli mürebbiye yaptı. Benim görüşüme göre ise bir çocuk annesi tarafından sevildiğini biliyor ise, yemekte ısrar etmiş, etmemiş; onu öyle y...