Ana içeriğe atla

Teyze Olmak

29.03.2012 saat 09:45 tarihi itibariyle, resmen teyzeyim. Teyze olmak, anne olmanın yarısıdırlar derler. İnsan yaşamadan bu tür sözleri tam anlayamıyormuş bunu bir kez daha anladım.

Bu hafta sonu hemen gitmek istedim, ancak şu an ev kalabalık, 2 Anne orada ve saatte bir emmek için bağıran 2300 gr'lık bir bebek var. Anne' nin neler yaşadığını tecrübe ile biliyorum, bir de sezeryan var işin içinde. Anne ile baba toplasın biraz kendisini diye karar aldık.

Daha görmedim ( ama sesini duydum) ama hemen özlemeye başladım, koklamak istiyorum bir an önce kucağıma alıp. Büyüdüğünü görmek istiyorum. İleride bana teyze deyişini hayal ediyorum.

Allahım, ne güzel bir duyguymuş teyze olmak. Günde 2-3 kez arayıp havadis alıyorum, arkadan sesini duyuyorum, gözlerim doluyor, durmadan ondan bahsediyorum (kızım bu duruma kıllanmasın diye de türlü taklalar atıyorum).

Çok istiyorum kızım ile iyi anlaşsınlar hatta kardeş gibi olsunlar (zira bizim 2. çocuğu yapmaya pek cesaretimiz yok gibi). Konu nereden nereye geldi yine....

Ah Çağla' cım kızımın beni anne yapmasından sonra , aldığım en güzel ünvan oldun, senin bana beraberinde getirdiğin Teyzelik.

Burnumda tütüyorsun.....

Yorumlar

  1. canim Allah anali babali buyutsun,uzun mutlu bir omru olsun yegeninin... Kucuk bebek derdini bilirim, bizim Ezgi de 2500 du dogdugunda, sonra 2200'e kadar dusmustu.. insan elini surmeye korkuyordu..Ama burada acillik oldugumuz bir gun bir Alman doktorun sozu cok dogru cikti: Bize "kucuk bebekler "survivor" olur, hic korkmayin" demisti..Onlar kucuk olduklarindan herseyin ustunden cabuk gelmesini doga sayesinde ogrenirler.. Ezgi icin de aynisi oldu, hep Ozan'dan daha direncli oldu, kaptiklari hastaliklari Ezgi ya hic kapmadi,kaptiysa da daha kolay atlatti.. Sen de, yeni anne de icinizi ferah tutun, bak gor nasil ele gelecek iki aya kadar.. Cok opuyorum hepinizi..

    YanıtlaSil
  2. Canim, cok tesekkur ederim guzel dileklerin icin.
    Yeni anneye derhal iletecegim yazdiklarini, sevgiler....

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...

Annelik üzerine - about to be mother - im Begriff zu sein Mutter

Dün anneler günü olunca ve sabahtan biraz da kendimle kalınca, annelik üzerine düşündüm biraz... Ben kızımızı büyütürken yapılacaklar konusunda çok ısrar eden bir anne olmadım; bir şey yemek istemiyorsa başka bir şey önerdim, giymek istemediği şeyi zorla giydirmedim (bazen hiç olmayacak yerlere, hiç olmayacak kıyafetler ile gitmek isterdi , izin vermediğim oldu), o an yemek istemez ise sonra yersin dedim, gündüz uykusunu bırakmak istediğinde zorla uyutmadım ancak akşam uyku saati konusunda disiplinli olmaya çalıştım vb. Eşim, özellikle benim yemek konusunda ısrarcı olmamamı hep eleştirdi ve yemek konusunda (aslında her konuda) ısrarcı bir anne (bu benim annemin tam tersi bir annelik) ile büyüdüğü için; yemek yediren anneyi , şefkatli anne olarak kodladığından; bana zaman zaman şefkatli bir anne olmadığımı ima etti. Şaka ile karışık lakabımı Norveçli mürebbiye yaptı. Benim görüşüme göre ise bir çocuk annesi tarafından sevildiğini biliyor ise, yemekte ısrar etmiş, etmemiş; onu öyle y...