Ana içeriğe atla

Düğün - Wedding Ceremony - Hochzeitszeremonie

Geçtiğimiz cumartesi akşamı, eşimin iş nedeniyle tanıdığı birinin oğlunun düğününe katıldık. Düğün demeye de dilim varmıyor çünkü o kadar sıkıcıydı ki, bu organizasyonu gençlerin tercih etmediği çok belliydi. Biz orta yaşlı halimizle bu kadar sıkılmışken, evlenen gençleri ve arkadaşlarını hayal bile edemiyorum. Sevgili anneler ve babalar. Düğünler, sizlerin eşinize , dostunuza gövde gösterisi yapacağınız yerler değil. Bırakın gençler, sevdikleri ile hayatlarını birleştirdikleri bu mutlu günde, dilediklerince eğlensin. Siz de sadece buna şahit olmanın mutluluğunu yaşayın. Last Saturday evening, we attended the wedding of the son of someone who my husband knows through work. I don't want to call it a wedding ceremony because it was so boring that it was obvious that this organization was not prefered by marriying couple. While we are so bored , i can't even imagine the marriying couple and their young friends. Dear mothers and fathers. Weddings are not places where you can show off to your acquinteses or friends. Let young people have as much fun as they wish on this happy day when they unite their lives with their loved ones. And you, just experience the happiness of witnessing such a beautiful day. Letzten Samstagabend waren wir bei der Hochzeit des Sohnes von jemandem, den mein Mann beruflich kennt. Ich möchte es nicht als Hochzeitszeremonie bezeichnen, weil es so langweilig war, dass es offensichtlich war, dass diese Organisation von den Brautpaaren nicht bevorzugt wurde. Obwohl wir so gelangweilt sind, kann ich mir das Heiratspaar und seine jungen Freunde gar nicht vorstellen. Liebe Mütter und Väter. Hochzeiten sind keine Orte, an denen Sie Ihren Bekannten oder Freunden zeigen können. Lassen Sie junge Menschen an diesem glücklichen Tag, an dem sie ihr Leben mit ihren Lieben vereinen, so viel Spaß haben, wie sie sich wünschen. Und Sie erleben einfach das Glück, Zeuge eines so schönen Tages zu sein.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

babama - ode to my father -ode an meinen Vater

Çok düşündüm şöyle etkili bir giriş yapmak için. Ama ne yazsam eksik kaldı, duygumu anlatmaya yetmedi.... Ortadan gireyim o zaman. Ben büyürken, babam beni her istediğimi yapabileceğime inandırdı, hayatım boyunca şunu da yapamam diye hiçbir düşünce geçmedi aklımdan. Ne üniversite okuyacağım şehri kısıtladı, ne bölümü, hiçbir şeyi.... Babamdan hayır bunu yapamazsın hiç duymadım ben. Hatta üniversiteye gitmeden önce , söyle bir sohbetimiz var. Sana sigara içme diyemem çünkü ben içiyorum, ama sigaraya başlamasan kendine iyilik yaparsın...Zaten hiç merakım olmadı ve şimdiye kadar da tek nefesim yok. Hiçbir zaman da hayatta içmem demedim, hayatın ne getireceği hiç belli olmaz... Bazen aklıma türlü kötü senaryalor geliyor. Ya şöyle olursa ya böyle olursa diye ... O zamanlar da bile, içimi kaplayan sıkıntının yanında aklım, hemen çözüm yolları sermeye çalışıyor önüme. Korkma yaparsın bir şekilde diyor içimde ki ses... Sonunda yapamasam bile, beni yapabileceğime inandırdığın için sana...

Aforizmalar- aphorisms- aphorismen

Son dönemde aklımdan geçen kısa kısa cümleler; Bilinç düzeyi olarak, kendini gelişime kapatıp yaşamaya devam etmek (buna da ne kadar yaşamak denir ise); Hindistan'da ki kast sisteminin en alt seviyesinde (bilinç olarak) yaşama gibi olmaz mı? Bir olmamışlık hissi ile kıvranıp durmak... Kızımın aldığı kararların hatalı olduğunu görüyorum, bu yanlış diyorum ama vazgeçiremiyorum. Umarım çocuğumun hayatını, kendi eliyle yaşanması zor hale getirdiğini izlemek zorunda kalan ebeveynlerden biri olmam. Ne kadar sevseniz de, anneliği bile çocuğunuzun size çizdiği sınıra kadar yapabiliyorsunuz (büyüdüklerinde)... İnsanların birbiri ile bir sebepten ötürü tanıştığını düşünüyorum. Bu yüzden eğer elimize küçük te olsa bir fırsat geçtiğinde, yardımcı olmayı esirgemeyelim. Tabi sonrasında bunu unutmak koşulu ile, beklentiler bizi zehirlemesin diye ... Egomuz bizden eylem ister ve bu yorucudur. Ama hayat eylemsiz olmanızı da istemez, eylemsizliğinizi de yorar. Madem her türlü yorulacağ...

Kızıma Mektup

Bu ayki ödevlerimizden biri (geçen kış olduğu gibi yarım gün, evde sıkılmamak adına evimize yakın bir anaokuluna gidiyor kızım), anne ve babanın kızımızın sevdiğimiz yönlerini anlatacağımız bir mektup yazmak. Bu mektup arkadaşlarına okunacak, kendisi hakkındaki düşüncelerimizi arkadaşlarının yanında duymaktan mutlu olacağı vurgulanmış bu ödevi gönderirken. Anne baba olarak neler hissediyoruz, babasıyla aramızda neler konuşuyoruz onun hakkında, bunları içeren bir mektup yazmaya çalıştım, kızımıza ortak duygularımızı iletmeye çalıştım. Mektubum: Canım Kızımız, 05.06.2007 saat 22.23 te seni ilk kucağımıza aldığımızda bu minik güzeller güzeli kız gerçekten bizim kzımız mı diye sorduk birbirimize. 9 ay süren bir mucizeye şahit olmuştuk ve en büyük mucize de seni kollarımız arasına alabilmekti. O günden bu yana neredeyse 3.5 yıl geçti, bazan seni uyurken izliyoruz ve birbirimize tekrarlıyoruz şurada uyuyan melek bizim kızımız diye. Hergün şükrediyoruz sen bizimlesin, sağlıklısın ve m...