Kızımız büyüdükçe markalara olan ilgisi haliyle arttı. Sizin de dikkatinizi çekmiştir, belli bir yaş grubunda olan gençler; o dönem hangi ayakkabı popüler ise onu giyiyor, hangi çanta favori ise koluna onu takıyor vb. Bazen metroda birbirini tanımayan, yan yana oturmuş 4-5 gençte aynı ayakkabıları görebiliyorsunuz.
Kızlar kıyafet, ayakkabının yanı sıra, bir de makyajı keşfediyorlar. O kadar özeniyorlar ki, insan o tazecik ciltlerine neden bunu yaptıklarını bir türlü anlayamıyor. Ve ne söylesek fayda etmiyor.
Gençlerin bu dönemde alışveriş alışkanlıklarında ki dürtü; ne aldıklarından ziyade, nereden aldıklarını daha önemli kılıyor. Biz, liseye geçmesi ile birlikte kızımıza aylık harçlık vermeye başladık, bütçe kontrolünü öğrensin diye. Bir kısım harcamasını limiti tanımlanmış ek kart ile yaparken bir kısmını da nakit alıyor. Kredi kartı limitini aştığı durumlarda, bir sonra ki ay nakit verilen miktardan kesiliyor.
Bir kaç aydır Sephora aşağı, Sephora yukarı; şunu şunu alacağım onun için para biriktiriyorm falan diye dolanıyordu evde. Sonunda birikmiş parası ile gidip birşeyler almış, aldığın şeylerin resmini gönderip bugün kendimi şımarttım yazmış. Bir de üstüne aldığı lip gloss ile aile grubuna öpücük attığı resmi göndermiş.
Yavru kuşum Sephora sayende zaten bizi öpmüştü, bir de senin öpmene ne gerek vardı?
As our daughter grew older, her interest in brands naturally increased. As you may have noticed, young people in a certain age group; wear same shoes which are popular at the moment, hold bags as well and etc. Sometimes you can come a cross with 4-5 young people who are sitting next to each other wearing same shoes in the subway.
In addition to clothes and shoes, girls also discover make-up in this era. I really can not understand why they do this to their fresh skins. And no matter what we say, it changes nothing.
The impulse in young people's shopping habits in this period is shaped as; where they buy is more important than what they buy. We started giving our daughter's pocket money as monthly when she entered high school, so that she could learn budget control. We devided pocket money into two; some part is with limited credit card and the other is as cash. In cases where the credit card limit is exceeded, it is deducted from the amount given in cash the following month.
For a few months,she was delirious around the house saying, "I'm saving money to buy this and that from Sephora" Finally, she went and bought something with her saved money. She sent a picture of the things she bought and wrote, "I spoiled myself today." She also sent a picture of her kiss to family group with her new lip gloss.
My baby girl, no need to kiss us with your new gloss because Sephora already did it.
Als unsere Tochter älter wurde, wuchs natürlich auch ihr Interesse an Marken. Wie Sie vielleicht bemerkt haben, sind junge Menschen einer bestimmten Altersgruppe; Tragen Sie die gleichen Schuhe, die gerade angesagt sind, halten Sie auch Taschen bereit usw. Manchmal kann es passieren, dass Sie mit 4-5 jungen Leuten in der U-Bahn aneinander geraten, die in den gleichen Schuhen nebeneinander sitzen.
Neben Kleidung und Schuhen entdecken Mädchen in dieser Zeit auch Make-up. Ich kann wirklich nicht verstehen, warum sie das mit ihren frischen Häuten machen. Und egal, was wir sagen, es ändert nichts.
Der Impuls für die Einkaufsgewohnheiten junger Menschen in dieser Zeit ist wie folgt geformt: Wo sie kaufen, ist wichtiger als was sie kaufen. Wir begannen, unserer Tochter monatlich das Taschengeld zu geben, als sie in die High School kam, damit sie lernen konnte, ihr Budget zu kontrollieren. Wir haben das Taschengeld zweigeteilt; Ein Teil ist mit begrenzter Kreditkarte und der andere Teil ist Bargeld. Bei Überschreitung des Kreditkartenlimits wird der Betrag im darauffolgenden Monat vom Barbetrag abgezogen.
Ein paar Monate lang war sie wahnsinnig im Haus und sagte: „Ich spare Geld, um dies und das bei Sephora zu kaufen.“ Schließlich ging sie los und kaufte etwas von ihrem gesparten Geld. Sie schickte ein Bild der Dinge, die sie gekauft hatte, und schrieb: „Ich habe mich heute verwöhnt.“ Sie schickte auch ein Bild ihres Kusses mit ihrem neuen Lipgloss an die Familiengruppe.
Mein kleines Mädchen, es ist nicht nötig, uns mit deinem neuen Glanz zu küssen, denn Sephora hat es bereits getan.
Çok düşündüm şöyle etkili bir giriş yapmak için. Ama ne yazsam eksik kaldı, duygumu anlatmaya yetmedi.... Ortadan gireyim o zaman. Ben büyürken, babam beni her istediğimi yapabileceğime inandırdı, hayatım boyunca şunu da yapamam diye hiçbir düşünce geçmedi aklımdan. Ne üniversite okuyacağım şehri kısıtladı, ne bölümü, hiçbir şeyi.... Babamdan hayır bunu yapamazsın hiç duymadım ben. Hatta üniversiteye gitmeden önce , söyle bir sohbetimiz var. Sana sigara içme diyemem çünkü ben içiyorum, ama sigaraya başlamasan kendine iyilik yaparsın...Zaten hiç merakım olmadı ve şimdiye kadar da tek nefesim yok. Hiçbir zaman da hayatta içmem demedim, hayatın ne getireceği hiç belli olmaz... Bazen aklıma türlü kötü senaryalor geliyor. Ya şöyle olursa ya böyle olursa diye ... O zamanlar da bile, içimi kaplayan sıkıntının yanında aklım, hemen çözüm yolları sermeye çalışıyor önüme. Korkma yaparsın bir şekilde diyor içimde ki ses... Sonunda yapamasam bile, beni yapabileceğime inandırdığın için sana...
Yorumlar
Yorum Gönder